Uzun zamandır bir yorum tahlil eleştiri yani gülümseyerek, bir şiiri açıklamak onun gülümsemesinden bir gülümseme alarak, sizlere göndermiyordum. Bugün Zekai Kırıktaş kardeşimin şiirlerini okurken, kendimden geçtim gülümseyen mısralarıyla, işte bende bir gülümseme bırakmak ve köşeme çekilerek sizlerin gönlündeki, gülümsemeye bakarak bu tahlil analizi bir bakış açısını kaleme almaya karar verdim. Sürçü lisan ettim ise af ola, gönüllere hep neşe mutluluk dola.

 

Ey Sevgili, gölgen olup cism-i latifin ardınca
Hak-i payine yüz sürmak, sebeb-i izzettir bana…
Eyyam-ı firakın ile lebriz-i gamın olunca
Nur efşan veçhine bakmak, medar-ı necattır bana…

 

Âşık çoğu zaman can tabibi olan sevgilisine binlerce defa her nefeste öldüğünü söyler. Ancak, bazen acımasız sevgili onun can yakan hâline bakmaz geçer… Üç günde on beş bir cevap bile vermeyerek âşığın çektiği bunca acıyı, eziyeti umursamaz olur, aşk canan maşukun vazgeçilmezidir, diyelim ve başlayalım anlaşılır olması açısından.

 

Ey Sevgili, gölgen olup cism-i latifin ardınca

Ey sevgilim ey güzel kadın gölgen gezer güzelliğinle aşkınla edanla ardında/ardınca, maşuk canıyla ömrüyle aşkla gezen cananının ardında yürüyen bir kervancıdır, yürür ardın sıra. Kaybetse de bir ara gölgesi ona eşlik eder o güzelliğiyle, aşk Mevla’dan kula bir hediyedir kıymetini âşık maşuk canan bilir… Bazen bu kervanı hasret ayrılık gözyaşı bassa da ele geçirse de bekler âşık/maşuk…

“Çün saçtı gönlümün kuşuna dâne benlerin

 Öldürmesin tutup ki girer kâne benlerin (Şeyhî D., G. 99, b. T, s. 195)

"Benlerin gönlümün kuşuna tane saçtı. Tutup onu öldürmesin, kana girer." Beytin de de sevgilinin yüzündeki benlerin âşığın gönül kuşunu avlayıp öldürerek onun kanına girmesi anlatılır.1 “

 

Çünkü aşk ilahi sönmez bir mumdur yanar gönlü âlemi aydınlatır…

 

Hak-i peyine yüz sürmek, sebebe-i izzettir bana… Ayağını tozuna ey cananım yüz sürmek izzet vermesine sebeptir bana, ey sevgili ey canan bunu böyle bilesin.

 

Aşk olmasa ne âşık vardır, ne de maşuk. Âşık Veysel bunu ne güzel ifade eder.

Güzelliğin on para etmez

Bu bendeki aşk olmasa

 

Aşk bu söyletir, güzelliğini manasını anlattırır söyletir. İnsanın cevherinde aşk vardır buluşunca karşılaşınca Zekeriya ve Âşık Veysel gibi söylettirir. Bu aşk ki yakarak pişirerek insanı gerçek âşık ve insan yapar, günümüzde kadınlarımıza verilmeyen değer ve ölümler işte bu aşktaki eksikliğimden gelmektedir, başka bir izahı yoktur. İdeal olan güzellik hayat değer verme kıymet bilme koruma,  cananın canına bir taş değmesin diye cananı korumak âlemi insanı sevmenin adıdır aşk…

 

Devam edelim Zekeriya kardeşimiz, Eyyam-ı firakın ile lebriz-i gamın olunca diyerek, günler ayrılık üzüntüsü ile taşkın olunca gamın /olsada, diyerek aşık için ne fark ederki diyerek bunun devamını son mısraya bırakmış.

Nur efşan veçhine bakmak, medar-ı necattır bana… Nur saçan yüzüne bakmak dayanaktır kurtuluştur bana, yani gamın kederin ayrılıkla üzüntülü olsam da ne far eder ki, ben maşukum nur saçan yüzün veya kokun saçların hayalimde bana yeter, ben seni hasret ilinde olsam da arar bulurum… Zekeriya kardeşime teşekkürler ediyorum böylesi güzel şiirleriyle bizi buluşturduğu ve ilham verdiği için ve ondan ilham kaparak bunları ve aşağıdaki şiiri bana yazmama vesile olduğu için teşekkürler ediyor ve bir gülümseme bırakarak köşeme çekiliyorum.

 

Nur efşan veçhine bakmak, medar-ı necattır bana…

(Nur saçan yüzüne bakmak dayanaktır kurtuluştur bana)

O gülümsemen bir şifadır bana

 İster gel bana ister gelme yanayın yana yana

Yeter ki sen gül bin cefan gelsin bu cana bu bana

Şikâyet edersem eğer tenin değmesin bir daha bu cana

 

Mehmet Aluç

 

 

1- DİVAN ŞİİRİNDE ÂŞIK, SEVGİLİ, RAKİP ÜÇLÜSÜ VE ÖLÜM H.Dilek Batislam

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


( Eyyam-ı Firak Şiirine Bir Eleştiri Bir Analizle Gülümseme Bırakmak başlıklı yazı kul mehmet tarafından 17.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.