Komşuda lokma pişer azıcık
bize düşer
Sanırım hayli gençtik güvendik
el varına
Tavuk gibi yer eşer doyacak
diye beşer
Buğday ektik ot biçtik
bakmadık zararına.
Aşık’a her şey kolay dağlar
düze dönerken
Kalacak dam arzusu tüm umudu
sökerken
Elem kapın çalmadan diyesin
ki çok erken
Yolun zorunu seçtik çarptık
yad duvarına.
Kileri boşaltarak benim önüme
sermiş
Çift yastıkla yatışım hane
halkını germiş
Üç gün olmuş geleli süre
hitama ermiş
Sevgiyle yedik içtik koştuk
tren garına.
İlgiyle edep kültür herkes
kendi arınca
Ekmek pişirmez ama yanar
biraz fırınca
Karanlık bastırarak
çaresizlik sarınca
Anladık ki bir hiçtik uyduk
ten kararına
Ev sahibi dediğim eğlenerek
keyfince
Benim yerime binip yaktı bay
bay edince
Diz döverek ağladım onlar
böyle gidince
Oh kendimizden geçtik yine
kaldım yarına.
21.02.2019
Ahmet Çelik
NOT: Bu şiir; Eve gelen
misafiri uğurlamak için tren garına getirip lafa dalan ve son treni heyecanla
bekleyip, tren tam hareket ederken ayıkıp ev sahiplerinin trene bindiği,
misafirin yerde kaldığında, dizlerini döverek ağlamaya başlar, GAR GÖREVLİSİ NE
AĞLIYORSUN BEY EFENDİ İNŞALLAH YKINDA TEKRAR KAVUŞURSUNUZ DER, O DA CEVABEN BEN
ONA AĞLAMIYORUM, ONLAR BENİ YOLCU ETMEYE GELMİŞLERDİ ONLAR GİTTİ BEN KALDIM ONA
AĞLIYORUM.