Sene 2012...
Suriye'deki iç savaş nedeniyle Kilis'e sığınmış Suriyelileri ziyaret için yabancı bir grup gelir. Gelenler Mavi Hilal derneğinin yardımsever gönüllüleridir. Aralarında doktor, avukat, öğretmen, papaz... vardır.
Suriyeli öğrencilerin eğitim-öğretim gördüğü bir okuma salonuna giderler. Sınıfın birinde öğrenciler ile grup arasında şöyle bir konuşma geçer:
- Çocuklar, siz müslüman mısınız?
- Hamdülillahi rabbil-âlemîn
- Neden müslümansınız?
- En son ve mükemmel din olduğu için
- Neden hıristiyan değilsiniz?
- Hıristiyanlık bozulmuş olduğu için
- Siz neden Türkiye'ye geldiniz?
- Savaştan kaçtık
- Sizin dininiz hep savaşmayı mı emrediyor çocuklar?
- Hayır
- Peki neden müslüman ülkelerde hep savaş var?
- ???.... (Bu soru karşısında çocuklar çaresiz susarlar. Soruyu soran devam eder...)
- Ama bakın hıristiyan ülkelere. Hiç savaş yok. Herkes huzurlu.
Çocuklar hepten susarlar. Suriyeli öğretmenler de... Ülkelerinde yaşanan iç savaşı izah edemezler.
Bu olaydan yaklaşık iki yıl sonra tanıştığım, o okuma salonunda öğretmenlik yapan Türkmen bir bayan öğretmen bu olaya kendisinin de şahit olduğunu söyledi. "Neden gereken cevabı vermediniz?" diye sorunca "ne diyebilirim ki?" deyip çaresiz boyun büktü.