Cennet kokusuyla, Kevser tadıyla
Pınarların baharını özledim.
Dedem Korkut, Edebali adıyla
Çınarların baharını özledim.
Sevdalarla geçen gençlik çağını,
Tekir yaylasını, Munzur dağını,
Kentin bunaltıyor bu kum yığını
Kenarların baharını özledim.
Başlarında beyaz güvercin uçan,
Aslana benzerler kafesten kaçan,
Zafer yollarında kapılar açan
Serdarların baharını özledim.
Atlar kırbaçlanır ‘destur’ adıyla,
Bir bir selamlaşır sisle, doluyla
Göçer yaylalara Dadaloğlu’yla
Avşarların baharını özledim.
Gitmedin ki, nerden bileceksin sen?
Gülünden koklasan, balından yesen
Bir baştan bir başa hoşgörü esen
Diyarların baharını özledim.
Bir nisan yağmuru, coşkun seliyle,
Dostluk lisanıyla, sevgi diliyle,
Bayramları aratmayan haliyle
Baharların baharını özledim.