BU KADAR

 

Nurun kalbime düşmüş ilahi güneşinden;

Yoksa gönül tahtına kurulmazdım bu kadar.

Bilmesem kurtuluş yok cehennem ateşinden;

Hasretten ölüp ölüp dirilmezdim bu kadar.

 

Karlı dağlar ardından gül yüzün göze değmiş,

Kömür karası saçlar, buseler öze değmiş,

Gönül okşayan diller, gamzeler söze değmiş;

Aşka âşık olmasam vurulmazdım bu kadar.

 

Aşk ile bakıştıkça göze güzel göründük;

Yarınsız sevdalarda sürüm sürüm süründük;

Hasretlikten yorulduk, sessizliğe büründük;

Yıldızları indirsem yorulmazdım bu kadar.

 

Bilirim, sabahları sen yoksun ya yanımda

Sabrın aciz kaldığı bir öfke var kanımda

Bulanık su gibiydim, sitem var beyanımda

Aşka esir olmasam durulmazdım bu kadar

 

Derler ki sevgi varsa kalbi terk eder kibir,

Uğraştım engelleri kaldırmak için bir bir.

Bilirim sensiz bana dar gelecek her kabir,

Ölüm ayırsa idi kırılmazdım bu kadar.

 

Mümkün müdür bilemem, gözler görür mü yâri?

Çıktığı kutsal yoldan nasıl döner safari!

Yorgun gönlüyle hala yazmasaydı Coşari,

Boyun eğip aşkına sarılmazdım bu kadar.


İbrahim COŞAR


( Bu Kadar başlıklı yazı İbrahim COŞAR tarafından 31.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.