FESLEĞEN KOKUSU ( ruh suretlerinde kalbimin yelkenleri )

Hızlanmış nefesi ona inat edercesine zorluyordu beş kat merdiveni çıkarken. Aldırmadan heyecan içinde içeri girdi kalbi küt küt atıyordu. Fesleğen saksılı mutfak masasına oturdu. En sevdiği köşeydi Leyla’nın bir mutluluk haberine daha tanık olacaktı bu güzel masa. Gurbetteki tüm duygularını bu masada dökerdi; Mesela en sevdiği dostlarına bu masada şiirler, mektuplar yazar bu masada pasta yapardı.

Mektubu açmadan sanki sihir yapar gibi yine fesleğenlerine dokunmak istedi kalktı kenarı kırık sandalyesinden uzanırken fesleğenlerine birden ellerine dikkatlice baktı. O ağır sanayi iplik fabrikasında yıpranmış ellerine, hayatın dişlisi olmuş bir zamanlar narin olan ellerine. Ama olsun yine yoğun bir gün bitecek ve bu masada yorgunluğunu atacaktı gurbet kuşu. Çalışması da lazımdı zaten hem geçinmeli hem de oğluna para yollamalıydı.Evin rutubetli duvarları bazen üstüne gelse de dayanacaktı.Yılmadan küçük düzeltmeler yapmaya çalışıyordu.Hayatında ilk defa boya fırçası almıştı mesela geçen gün eline çok da iyi olmuştu.Hayat onu istemese de süper kahraman olma denemeleri ile sınıyordu.Tek başına büyüttüğü oğlu aslan gibi olmuş Üniversite son sınıfa başlıyordu bu yıl.Tüm uğraşlarına değecekti yine fesleğenli masasında hayallere dalmıştı.Buram buram bir fesleğen kokusu sarmıştı yine mutfağı.

Tam mektuba yine parmakları dokunacakken telefonun polifonik sesi ile irkildi. Bir türlü ses ayarını düzeltemediği telefonu olur olmaz yerler de yüksek sesle her defasında bu demir kadını ürkütüyordu.Usulca telefonu eline aldı.Fabrikadan kader dostu ‘’Kısmet’’ arıyordu.Adı gibi kısmetli bir kadın değildi zor bir hayatın içinde debelenen küçük bir kadıncağızdı.Küçük yaşta ipe sapa gelmez bir adamla evlendirilip çilesine çile katmış zor zamanlarda yüzünden gülümseme eksik olmayan bir ruhtu. Zaten hep koca yürekli insan suretleriydi etrafındaki dostları… Leyla Kısmet’in sesindeki endişeden yine hastalığını soracağını sezdi. Halbuki fesleğenli çiçek masa örtülü köşesinde nasıl mutluydu  şimdi ne gerek vardı kötü şeyler konuşmanın !! Kısmet iki hoş peşten sonra yine korktuğu soruyu sordu. Hastalığın nasıl oldu doktor ne dedi ? İyi diye geçiştirdi Leyla fakat bir hafta önce gittiği doktor hiç de iyi dememişti

aksine fabrikadaki iplikleri renklendiren boya ve tinerin ciğerlerini harap ettiği ve artık ‘’çalışmaması’’ gerektiğini söylemişti.

Öyle güzel renklere bürünen iplerin bir insanı öldürebileceği kimin aklına gelirdi…

Kısmet’i endişeli sesinden kurtarmak için akşama kahve içmeye çağırdı ve oğlundan mektubu geldiğini bir an önce okumaya can attığını söyledi kadar arkadaşına. Bu mutlu haberi duyan Kader hemen kapatacağını ve tüm mektuptaki güzel olayları akşam dinlemek istediğini söyledi. İşte o güzel an gelmişti heyecan ile mektubu eline aldı. Kapıdan girdiği gibi yine kalbi heyecan doldu. Oğlu yollamıştı belliydi Yatağının yanından ayırmadığı t shirt gibi kokuyordu sayfalar oğul hasretinde. Üniversitenin çok iyi gittiğini çok güzel bir kız arkadaşı olduğunu Yaz  tatilinde tanıştırmak istediğini yazıyordu. Gözleri mutlulukla doldu, güzel bir gelini olacak zor ama mutlu ailelerine mutluluk katacaktı. Birden nefesi tıkandı masadaki sürahiye ulaşmaya çabalıyordu. İçini korku kapladı doktorun dedikleri bu kadar hızlı olamazdı haklı çıkmamalıydı diye düşünürken mektubun üstüne kırmızı damlacıklar akmaya başladı. Panikledi daha yaşayacak o kadar güzel var diye beynine şimşekler yolluyordu. Ama ciğerleri ona çoktan ihanet etmişti. Her nefes aldığında kan tadı daha yoğunlaşıyordu ayağa kalkmak istedi fakat öksürmekten dengesini kuramıyordu. Masa örtüsüne son gücüyle asıldı gözleri kararmadan Fesleğeninin düşüşünü seyretti. Sanki ondan önce sevdiği çiçek feda ediyordu kendini.

Yerde son kez parmaklarının ucu deydi satırları kızıllaşmış kağıda yanında boynunu bükmüş fesleğeni tam karşısında…

                                                                                     Yapımcı sunucu Alihan Altıtaş

                                                                                                                    10-09 2015

         

     


( Fesleğen Kokusu-alihan Altıtaş başlıklı yazı Alihan A. tarafından 5.04.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.