Dağı
taşı dolaştım içimde yüzün varken
Ayrık
otu benzeri ayrışıksın sevdiğim
Hasretinle
ayrılık gözden sulu yağarken
Sanki
atla deveyle yarışıksın sevdiğim.
Bir
bilinmeze doğru yürürüm ağır ağır
Sesin
duymak oynatır lakin kulağın sağır
Küçücük
tebessüme kalbim diyor ki bağır
Limon
yemiş misali kırışıksın sevdiğim.
Damarımda
gezinip dere olur akarsın
Korkuyla
yaklaşarak vardığımda yakarsın
Ne
zaman elin tutsam yılan olur sokarsın
Dikenli
gül dalına sarışıksın sevdiğim.
Sevda
ruh incitirken kayıpmış emeklerim
İştahla
tıkındığım ağıymış yemeklerim
Oturup
ağlıyorken niçin fayda beklerim?
Düşmanınla
kol kala barışıksın sevdiğim.
Cennet
cehennem oldu sana gönül vereli
Uykum
düşmana döndü firak cana ereli
Tüm
sokaklar keşmekeş aşkım yere sereli
Çarpık
kentleşme gibi karışıksın sevdiğim.
03.03.2019
Ahmet
Çelik