Hacivat Ve Karagöz - İşrak Gibi Aydınlanma.

 hacivat karagöz ile ilgili görsel sonucu


Hacivat’la Karagöz’ümüz Mübarek Ramazana bir gün kalınca, onları da bizim gibi tatlı bir sevinç ve huzur sardı. Gönüllerinde teşekkül eden Ramazanın bereketi nuru gönüllerdeki karanlığı nuruyla aydınlatmasının onuruyla akşam olmadan, fakir olan komşuları için ceplerindeki üç beş akçe ile sahur ve iftarda yemeleri için pazarda alış verişe çıkmışlardı. Esnaf her yıl yüzlerindeki bu sevinci görünce yine fakir komşuları için alış verişe çıktıklarını bildikleri için, fiyatları indirerek hatta bir okka yerine iki okka vererek kendilerinin de katkısı olması için el ele gönül gönül’e yardımda bulunurlarmış. Yine her zaman ki gibi bu iki dostu yan yana gören mahalleli arkalarında yürüyerek onların neşeli şen takılmalarına şahit olarak nasihatlerinden feyiz almak hem de az gülümsemek gülümsetmenin peşinde onlarla yol alıyorlardı. Karagöz


-Hacivat’ım farkında mısın?


-Tabi ki yanındayım Karagözüm.


-Yanımda mısın demedim farkında mısın dedim? Esnaf ve mahalleli peşimizde yine yoksul ve fakir komşularımız için yardım yaptığımızın farkındalar diyorum.


-Neyi yiyorlar?


-Anlaşılan oruç tutmadan bugünden başına vurdu diyemeyeceğim…


-Tabi ki Karagözüm oruç tutacağım, iftarda yemek yiyeceğim orucumu açacağım. Sen benimle dalga mı geçiyorsun?


-Ne haddime ben esnaf bize yardım ederken, peşimizdeler diyorum, elimiz kolumuz doldu iki akçe ile neyse. Gel kahvehanede az oturalım soluklanalım, birer kahve içelim seninle şöyle karşılıklı.


Peşindeki mahalleli ve esnaf da kahvehanede birer tabura alarak etraflarını sardı. Hacivat şaşkınlık içinde.


-Karagözüm bunlar bizim peşimizdeler baksana!


-Kimler Hacivat’ım?


-Baksana etrafına.


-Ne var ki etrafımızda sen ben ve insanlar var. Bundan dolayı neden şaşırdın ve hayretler içindesin?


-Baksana Karagözüm, herkes konuşmalarımızın her zaman ki gibi zirve yaparak, kuru bir gürültü olmadığını, hikmetli ve özlü sözlerle bitirmemiz için bekliyorlar.


-Haklılar, siyasi çekişmelerle birileri yalanla dolanla birilerini yönlendirirken, arkasında onu oynatanın ellerini görmekten o kadar bıktılar ki, herkes şeffaf doğru olsun gerçeği söylesin istiyorlar. Ağır eleştiri ve ithamlarla kendi karanlıklarını gizleyenlerin oyunlarından bıktılar. Bazılarının insanları itibarsız bırakmak için çevirdiği oyunları artık biliyorlar, onlar ne kadar saklansalar da görünüyorlar.


-Yani yüzlerini batıya dönenlerin maruz kaldıkları çelişkililerle çirkinliklerle dolu bu oyunlara son verilen kararı, doğru karar saymayarak hala yanlış kararlarını doğru sanmasından bıktılar.


-Ellerine kim kına yaktı, düğün mü var?


-Karagözüm ne düğünü? Bıktı millet artık yalandan dolandan. Yine mistik mistik konuşmaya başladın!


-Neyi kestik?


-İşrak gibi aydınlanmayı kestik karanlıkta kaldık. Senin içine bir şeyler doğdu aydınlığıyla haliyle biz karanlıkta kaldık, saklama içinde doğanları anlat bizi aydınlat.


-Neyi anlatayım baksana insanımızın gözlerine, bilgi ilim fen idrak izan fışkırıyor, burası Osmanlı toprakları, bilginin merhametin aydınlığın imanın yurdudur. Nefsinden ve dünya isteklerinden kurtulmuş olanların, düşünce ufkundaki bu İşrak zaten âlemi kaplıyor aydınlatıyor bu imanla… Mübarek Ramazanda başlıyor Rabbimizin hikmetine ulaşmak için emrine muhatap olan bizler yarından itibaren nurlanarak, nurumuza nur katacağız, asıl bu güzel insanlarımız bak bizi aralarına alarak varlıklarıyla aydınlatıyorlar. Cebimizdeki iki akçe ile yüz akçe vermişiz gibi, bir okka isterken iki okka tartıyorlar, bu yardımla komşularına yardım ediyorlar bizi de vesile ediyorlar, bundan güzel aydınlamamı olur Hacivat’ım? Yıkmadık perdeyi sonuna kadar açtık eylemedik viran, sürçü lisan ettik ise af ola, gönüllerinize nurlar dola Ramazanınız mübarek bereketli ola.

Mehmet Aluç


( Hacivat Ve Karagöz - İşrak Gibi Aydınlanma. başlıklı yazı kul mehmet tarafından 8.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.