-          Gülüşün, dedi, ‘ bayım çok güzel, yumuşun gözlerini bir de…’

-          Mahcup oldum sevilmeye alışık değilim. dedim, ‘bana böyle şeylerden bahsetme! Seveceksen içinden sev beni, kulaklarım aşina değil tatlı sözlere ve böylesi güzelliklere gözlerim şahit değil!’

-          Olsun! dedi, ‘Söylerim ben seni her gördüğümde. Bu çirkin ve yaşlı dünyada bir güzelliksin sen. Çölde açan bir çiçek, denizde ışıldayan bir yakamoz, gökte parlayan bir yıldız misalisin.’

-          İnan çok mutlu oldum böyle düşünmene. Bana böyle bakmana ve beni böyle güzel hissetmene müteşekkirim.

-          Sakın mahcup olup da kendini bana karşı borçlu hissetme! Eğer öyle düşünür ve hissedersen çok üzülürüm. Sadece hakkını teslim etmek istedim gülüşünün ve gözlerini kısışının.

-          Sen bana güzel bakıyorsun, biliyorum.

-          Nice güzellikler var yeryüzünde rabbin kuluna sunduğu. Lakin kişi hakikate kör olduktan sonra hiçbir kıymeti kalmıyor bahşedilen onca güzelliğin. Çiçeğe aşkla bakan gözler insana kinle bakıyor, maviliğe umutla dalan gözler insanlığa öfkeyle uyanıyor. Yoksa bu kadar cehennem olmazdı yaşadığımız dünya.

-          Sözler kalbin aynasıdır ve senin kalbinin ne kadar güzel olduğuna bir kez daha şahit oldum. Şanslı hissediyorum kendimi. İyi ki varsın hayatımda özü sözü cennet olan kadın. Kalbini o kadar saflaştırmışsın ki her şey herkes kalbindeki gibi görünüyor sana. Kendini görüyorsun bende, onda, herkeste… Asıl güzellik senin yüreğin…

Ben naçizane sınırlı sözcük dağarcığımla ona iltifat etmeye çalışırken o hiç duymuyormuş gibi bana cevap veriyordu.

-          Gülüşün bayım, karanlığın üzerine dikilen bir güneş gibi geliyor bana, çirkinliğin üzerine serpilen bir tutam güzellik gibi. İsterim ki hiç kimse üzmesin seni, dört mevsim baharı yaşayasın.  Çiçekler eksik olmasın yüreğinde, kuşlar konsun sevgiyle bakan yüreğinin çeperlerine. Kirpiklerinde gül yaprakları olsun, saçında bal köpüğü…

Şiir sokakta diyorlar ya eminim artık o sokağa çıktığı için böyle söylüyorlar. Bir insan bu kadar mı doğal olur, bu kadar mı sade durur.

-          Mutluluktan öleceğim tam da şu an! Sabitleyebilsem hani şu dakikayı, çakabilsem bir mıh ile ömrümün duvarına ve kalabilsem sonsuza değin razıyım böyle. Hiç bu kadar mutlu olmamıştım. İnan bundan fazlası bana yaramaz. Çünkü yüreğimde yaram az değil. İtinayla hüzne düşerim, siyaha meftun olurum ve gözyaşlarımda boğulurum. Bana fazla güzel şeyler söyleme aşina değilim, lütfen.

-          Gülüşün bayım, kâfi! İlim bir nokta idi onu cahiller çoğalttı diyen kudemaya selam olsun. Ben de gülüşün deyip bitiriyorum sözlerimi. Kaşın bir noktadır, kirpiğinin her bir teli, saçın, bakışın, gülüşün…

-          Rabbim sana geliyorum, bu ne bahtiyarlıktır bana layık gördüğün. Şükürler olsun, hamdolsun milyonlarca kez…

 

( Gülüşün Bayım başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 12.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.