Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 24.05.2019
Okunma Sayısı : 1679
Yorum Sayısı : 10
Günün Yazısı

Bu Yazı 25.05.2019 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.


Bugünlerde ülkemizde herkesin ortak endişesi, çıkması oldukça kuvvetle muhtemel olan 3. Dünya savaşıdır ama yine dünya üzerinde pek az insan henüz I. Dünya Savaşının sona ermediğini bilmez.

Evet, yanlış okumuyorsunuz. II. Dünya Savaşı bile sona ermiştir, insanlar III. Dünya Savaşını konuşur olmuşlardır ama I. Dünya Savaşı henüz resmen sona ermiş değildir.

Şimdi tabii bilmeyenler soracaktır: ‘’Madem ki I. Dünya Savaşı sona ermedi o halde hangi devletler savaş halinde? Yani bu savaşı halen devam ettiren devletler hangileridir?’’

İşin ilginç olan tarafı da zaten bu sorunun cevabıdır. Zira savaş halinde olan devletlerden  biri Türkiye Cumhuriyetidir.

Peki öbürü?  Ahhh aahhh. Onu ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Resmen utanç kaynağıdır böyle bir devletle yüz yıldır savaş halinde olmamız.

Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama bu acı gerçeği artık açıklamalıyım bilmeyenler için.

Öteki devlet Avrup’anın Papalık ve Monaco’dan sonraki en küçük devleti olan San Marino’dur.

Bu aslında yarı şaka yarı ciddi bir durumdur ama Türkiye ile San Marino 1919 Yılından bu yana resmiyette savaş halindedirler. Yani aralarındaki savaş resmi olarak sona ermemiştir.

Nasıl mı?  Kısaca anlatayım ama önce San Marino’nun tarihi hakkında biraz bilgi verelim:

MS. 301 Yılında bizim dini anlatımlarda Dakyanus ama tarihi anlatımlarda Diocletianus olarak bahsedilen Roma İmparatorunun Hrıstiyanlara yaptığı baskılar sonucu ( Kehf Suresinde de anlatılır bu baskılar. Ashab-ı Kehf olayını da bilmeyen yoktur sanırım.) Marinus adlı bir taş ustası İtalya’nın kuzeyine gelip Titano dağında yerleşmiş  ve böylece San Marino’nun kurulmasının ilk adımı bu tarihte atılmıştır.

Bin üç yüz sene kadar çeşitli İtalyan şehir devletlerine ve en son olarak papalığa bağlı bir nevi özerk devlet olarak yaşayan San Marino, Papalığın 1635 yılında bağımsız bir devlet olarak kabul etmesiyle bağımsız devletler sınıfına katılmış oldu.

1815 De Napolyon Savaşları sonucunda yapılan Viyana Kongresine katılan taraf devletler de San Marino’nun bağımsız bir devlet olduğunu kabul ettiler. Yani Avrupanın bağımsız devletleri arasına katılmış oldu 1815 yılında.

1988 Yılında Avrupa Konseyine, 1992 de BM ye üye olan San Marino 2002 yılında dünyada kara para aklama merkezi olmuştur. Bugün de ülkenin en önemli gelir kaynağı turizm ve tabii ki  kumarhanelerdir.

Peki bu nüfusu bizim İstanbul’un herhangi bir ilçesinin herhangi bir mahallesinden de az, bir futbol maçımızdaki seyirci sayımızın yarısı kadar bile olmayan 30 bin Nüfuslu, 67.2 Kilometrekare yüz ölçümlü maket ülke canına mı susamış da bizimle savaş halinde? Hem de Yüz senedir?

Yok ama öyle demeyin. Düşünün ki bu ülke tüm tarihi boyunca tek başarısını Türkler karşısında elde etmiş. Yani küçük görmemek lazım. Hele de 28 Ekim 1992 yi hiç unutmamak lazım. Düşünün ki adamlar o gün tüm futbol tarihleri boyunca ilk kez deplasmanda gol atıyorlar.Kime?  Bize...Tam seksen altı dakika boyunca öndeler. Son dört dakikada bir mucize olup da dört gol atıyoruz ama o 86 dakika boyunca ölüp ölüp diriliyoruz. Yani asla nüfusuna, yüz ölçümüne kanıp da küçümsenecek bir düşman değil.

Neyse efendim biz savaş durumu diyorduk. Onu anlatalım.

Bilindiği gibi İtalya denen kaypak devlet I. Dünya savaşı başlarında önce İttifak devletleri grubundaydı ( Almanya,Avusturya- Macaristan İmp., Osmanlı Devleti ) Sonra baktı İtilaf tarafında savaşırsa daha fazla kazanç edecek o tarafa geçti ( İngiltere-Fransa- Rusya )

İşte bu İtalya her ne kadar İtilaf devletlerinin kendisine attığı kazık sebebiyle (İtilaf Devletleri, İtalya’ya vaad ettikleri izmir’i Yunanistan’a vermek istediler daha sonra... ) biz Türkleri çok fazla üzmese de neticede o da bir işgalci devletdi ve 1919 da Güney sahillerimizi işgale başlamıştı ( Antalya, Muğla vs. Gibi. ) Bu arada San Marino’lu bazı gençler İtalyan ordusunda gönüllü olarak askerlik yapmışlar, dolayısıyla San Marino da bilfiil savaşa katılmıştı bize karşı.

Bilindiği gibi 1. Dünya Savaşı çeşitli Antlaşmalarla sona erdi. Ancak bu antlaşmaların hiç birinde San Marino, savaşan taraflardan biri olarak antlaşma masasına oturmadı. Ne Almanya ile yapıla Versay, ne Avusturya ile yapılan St Germain, ne Macaristan'la yapılan Triyanon, ne Bulgaristanla yapılan Neully ve ne de Osmanlı Devleti ile imzalanan Sevr antlaşmasında San Marino vardı.

Bilindiği gibi Türk Milleti açısından I. Dünya savaşı Sevr antlaşması ile sona ermedi. Türkler Sevr Antlaşmasından iki sene önce1918 de başlamışlardı bir ölüm kalım mücadelesine  ve bu mücadele 1923 de Lozan antlaşması ile barış olarak noktalanmıştı. Ama San Marino Lozan antlaşmasında da yoktu.

Şimdi denilebilir ki  ‘’ Bu durumda San Marino, Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan ile de savaş halinde.’’  Hayır değil. Çünkü bakın ne olmuş?

San Marino  1934 Yılında Almanya ile ikili bir barış antlaşması imzalıyor, 1937 Yılında Macaristan ve Bulgaristan ile barış antlaşması imzalıyor, 1986 Yılında Avusturya ile olan savaşına da son veriyor yaptığı bir barış antlaşmasıyla...Taraflardan kim kaldı? Türkiye...Türkiye ile bugüne kadar imzaladığı bir barış antlaşması yok. Barış antlaşması olmadığına göre de savaş halindeyiz hâla öyle değil mi? Yani tamam birbirimize kurşun, bomba atmıyoruz ama savaş durumu halen devam ediyor.

Ne diyelim: Savaş halinde olduğumuz her devlet keşke San Marino gibi olsa. Böyle savaşa da böyle savaştığımız devlete de can kurban. Allah yaklaşmakta olan o çok büyük savaştan korusun bu milleti.

RESİMLER:

1- San Marino Bayrağı
2-3-4- 28Ekim 1992 Türkiye- San Marino Futbol karşılaşmasının gazete haberi ve tv görüntüleri
5-San Marino Titano Dağı ve şatosu.
6-7-8 San Marino- İşkence Müzesinin girişi ve müzede sergilenen işkence gereçleri
9- San Marino- Vampir Müzesi 
( Tam Yüz Yıldır Savaş Halindeyiz Ama Ne Biz Farkındayız Ne De Onlar. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 24.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.