Online Üye
Online Ziyaretçi
Her zaman pamuğa benzeyen bir yansıma
tepelerin doruklarından süzülen ahenk
kademeli merdivenlere düşen antik yankılar
ve yaklaşırken bizi el ele düşünüyorum
saçlarını savuran üzüm bağları arasından
fısıldayan serin esinti
bir an ölümsüz sütunlara mehtap düşüyor
volkanik titreşimlerin etrafında zakkum çiçekleri
geceye gök travertenlere ışık düşüyor
karanlığın bazaltının daha ince olduğu yerde
ince erozyon izlerini takip eden tarihin konutları
alaca gökyüzü kırmızı ile sarmaş dolaş
ışık ve karanlık arasındaki
geçişlerde akan gök şelaleler;
özlemlerimin ateşi ve turkuaz gökyüzü
nihayet uykusuzluğumu hafifleten kentteyim
ve buz gibi gürleyen ırmakların serinliğinde
yüreğimde yanan ateş hafifliyor
ve sabah ufka karşı rüzgar yüzgecini vuruyor
saf beyaza doğru bir süre duraklamasını izliyorum
boz kayaların üzerinde kumru kuşları kanatlarını çırpıyor
gökyüzü temizlenirken bu görüntü bembeyaz …