Peygamber efendimize, “Ya Resulallah, Müslüman nasıl olur?” diye sordular.  “Müslüman güler yüzlü ve tatlı sözlü olur” buyurdu. Güler yüz ve tatlı sözün, dinimizin güzel ve doğru tanınmasında önemli yeri vardır. Daima tatlı sözlü ve güler yüzlü olmak, Müslüman olmanın birinci alametidir.

İslamiyet ağaç gibidir. Kökü imandır, gövdesi ameller, ibadetlerdir. Ağaçtan maksat, meyvedir. Ağacın meyvesi de sevgidir, ihlâstır. Ağaçtan maksat meyve; ama ağaç olmazsa meyve de olmaz.

Mümin, müminin aynasıdır. Bir Müslüman, başka bir Müslümana; “sen kötüsün, hatalısın, yalancısın” vb. gibi kötü şeyler söylerse, bilsin ki, o özellikler kendisinde vardır. Aynada kendisini görüyordur.

Unutmamak gerekir ki, her insanın kalbinden Allah-ü Teâlâ’ya giden bir yol vardır. O nuru kalbinde hisseden bir insan, ne olursa olsun, sonunda yaptığı kötülüklere pişman olur ve doğru yolu bulur.

Eğer bütün insanlar, İslam dininin emrettiği gibi yaşasalardı; dünyada kötülük, hile, savaş, anarşi ve zulüm kalmazdı. Bunun için, tam ve mükemmel bir Müslüman olmaya gayret etmeli, Müslümanlığın esasını ve inceliklerini bilerek ve yaşayarak örnek olmalıdır.

Hangi dinden olursa olsun bütün insanlara, dinimizin emrettiği şekilde, daima tatlı dil ve anlayışla hitap etmelidir. Müslüman olmayanın yüzüne karşı, “kâfir, dinsiz” diyerek, onun kalbini incitmenin günah olduğu, fıkıh kitaplarında yazılıdır.

İslam dini, ırk, milliyet, siyasi inanç, dil ve tahsil seviyesi ayırmaksızın, her insanın şeref ve itibarına hürmet eder. Herkes aynı haklara, aynı itibara sahiptir. Ferdin, toplumun, hatta yalnız Müslümanların değil, bütün insanlığın, hür ve medeni bir hayat seviyesine ulaşmasını emreder.

Kin tutmak, haset etmek, başkasında bulunan nimetin onda olmayıp, kendinde olmasını istemek, kibir, kendini büyük bilmek, üstün görmek, suizan etmek iyi insanı fena, kötü bilmek günahtır. Bu çirkin ve kötü özellikler Müslümanlıkla, hatta insanlıkla bağdaşmaz.

Allah’tan korkan bir kimse, Onun emirlerini yapmaya, yasaklarından sakınmaya titizlikle çalışır. Ülkesine, milletine ve hiç kimseye kötülük yapmaz. Kendine kötülük yapanlara sabreder. Yaptığı kusurlara tövbe eder. Sözünün eri olur. Her iyiliği Allah için yapar.

 Kimsenin malına, canına, namusuna göz dikmez. Çalışırken, alışveriş ederken, kimsenin hakkını yemez. Görevini tam ve örnek şekilde yapar. Herkese iyilik eder.

            Ülkesini, milletini, ailesini ve arkadaşlarını sever, kendini sevdirir. Kötü kimselere nasihat verir. Onlara uymaz. Küçüklerine merhametli ve şefkatli olur. Misafirlerine ikram eder. Kimseyi çekiştirmez. Keyfi peşinde koşmaz. Zararlı ve hatta faydasız bir şey söylemez. Kimseye sert davranmaz. Riyakârlık, ikiyüzlülük, kötülük yapmaz Cömert olur. Malı ve mevkii herkese iyilik etmek için ister.

Hakiki Müslüman olmak demek, yalnız adete tabi olarak ibadet etmek değil, İslam’ın emir ettiği güzel ahlakı edinerek, insanlık vazifelerini yaparak, ruhen de tertemiz olmak demektir.

İbadet eden, fakat hileyi zekâ eseri sayan, insanları aldatan, bozgunculuk yapana, şiddet yanlısı olan, insan öldüren, yalan söyleyen, vb. kütü huylarla donatılmış bir kimse, Müslüman olduğunu söylese de, hakiki Müslüman değildir.

Gerçek bir Müslümanın dış görünüşü, oturduğu yattığı yer, giyecek, yiyecek, içecek ve kullandığı bütün eşyaları tertemiz ve düzenlidir.

Kalbi iyi huylarla donatılmıştır: Haset, dedikodu, başkaları hakkında kötülük düşünmek, kötü söz, söz taşımak bilmez. Vefalı, güvenilir, dürüst, cömert, tutarlı, güven veren, güler yüzlü, yardımsever, hoşgörülü adil, neşeli, iyi ve güzel hasletlerde örnek, barıştırıcı, arabulucu, toplumu kaynaştırıcı, tatlı dilli, insanlara yararlı vb. özelliklere sahiptir.

 Cimrilikten, bencillikten, tembellikten, söz taşımaktan, emanete ihanet etmekten, kendisinden iyi durumda olanları kıskanmaktan haram yemekten, haksızlık etmekten uzak durur.

Dili doğruyu güzeli söyler, tatlı, yapıcı birleştiricidir. Gereksiz ve kırıcı, kaba, seviyesiz, boş, itham edici, kibirli, yalan, abartılı, gıybet kokan, huzursuzluk çıkarıcı sözlerden kaçınır.

Davranışları, duygu ve düşünceleri, yaşantısı iyi güzel hasletlerle donatılmıştır. Yapıcı, yaşama sevinci dolu, huzur ve güven  telkin eden tavır içerisindedir. Her hali iyi örnektir.

Helal kazanır, helal lokma yer. Allah-ü Teâlâ, (Helal ve temiz olanını yiyin) buyurmaktadır. (Bekara 168) Peygamber efendimiz ise; (İbadet on kısımdır. Dokuzu helali talep etmektir) buyurdu. Biri de bütün ibadetlerdir. Helal yiyen kötülük yapmaz ve günah işlemez.

Müslüman güler yüzlü olmalıdır. (Mümin kardeşinin yüzüne asık bir çehre ile bakana melekler lanet eder.) [Hatib]

Ya olduğumuz gibi görünmeliyiz veya göründüğümüz gibi olmalıyız. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Hakiki Müslümanın özü sözü birdir, işi ile sözü aynıdır, komşusu da şerrinden emindir.” [İbni Lal]

Müslüman, örnek insan olmalı, zorluk çıkarmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Müslüman, kolaylaştırır, müşkülat çıkarmaz.” [Nesai]

 “Müslümanın işini gören, hac ve umre yapmış gibi sevaba kavuşur.” [Hatib]

“En iyiniz, ahitlerini yerine getiren ve nefsini temizleyendir.” [Ebu Ya’la]

“İnsanların en kötüsü, katı kalpli ve kibirli olandır, en iyisi de, iyi olduğu halde, kıymeti bilinmeyen, zayıf, kendisine değer verilmeyendir; O, (şu şöyle olacak) diye yemin etse, Allah-ü Teâlâ onu yalancı çıkarmaz.” [İ.Ahmed]

 “Farzların edasından sonra Allah-ü Teâlâ’nın en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir. [Taberani]

“Mümin kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır.” [C. Sagir] Müslümanın güzel ahlaka sahip olması,  kötü ahlaktan uzak durması gerekir.   Cenab-ı Hak, Peygamber efendimizi överken; “Gerçekte sen büyük bir ahlak üzeresin” buyuruyor. (Kalem 49.) İyi insan, iyi ahlaklı insan demektir. Güzel ahlaka sahip kimselere gıpta etmek, onlar gibi olmaya gayret etmek gerekir.  

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Nimete kavuşmuş olanlardan, tevazu gösterene ve kendini hep kusurlu bilene, helalden kazanıp, hayırlı yerde sarf edene, fıkıh bilgileri ile hikmeti [tasavvufu] birleştirene, helale harama dikkat edene, fakirlere acıyana, işlerini Allah rızası için yapana, huyu güzel olana, kimseye kötülük yapmayana, ilmi ile amel edene ve malının fazlasını dağıtıp, lafının fazlasını saklayana müjdeler olsun.) [Taberani]

İyi huylu olmak için ve iyi ahlakını muhafaza edebilmek için, iyi huylularla arkadaşlık etmelidir. İnsanın ahlakı, arkadaşının huyu gibi olur. Hadis-i şerifte, (İnsanın dini, arkadaşının dini gibi olur) buyuruldu.

Faydasız şeylerden, zararlı şakalaşmak ve münakaşa etmekten sakınmalıdır. Zamanı israf etmemeli ilim, sanat öğrenmeli ve faydalı işler yapmalıdır.

Allah-ü Teâlâ Kerimdir. Rahimdir. Yani lütfu, ihsanı bol ve merhameti çoktur. Müslüman da, cömert ve merhametli olmalıdır!

 Allah-ü Teâlâ, Gaffardır, yani kullarının günahlarını affedicidir. Müslümanlar da birbirlerinin kusurlarını affetmelidir!

 

Sevgiyle kalın…

 

 

 

 

 

 

( Müslüman Nasıl Olmalıdır –(1)? başlıklı yazı KARAM-41 tarafından 25.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.