Kayıp 


Bir nefes yakınımda,bir kaç ömür uzağımdasın.

Hangi ömrün hangi baharında, hangi baharın hangi ayında bulurum seni?..

İklimini şaşırmış soğukların güneş yanığı düşlerinde mi, anlamsız vedaların zamansız dönüşlerinde mi, yoksa yitik sevdaların sönmüş küllerinde mi bulurum? Söyle!..

Kim bilir, belki sakin bir türküde bulurum, belki yarım bir öyküde, belki derin bir uykuda, belki ağır bir korkuda...

Nerde bulurum seni, söyle!.


Şimdi yollara düşüp,kendimden başlasam aramaya, sonra ortak bir acıda buluşsak seninle.. Telafisi olmayan zamanları düşünüp, yarını görmeyen yarınları yâd etsek, söylesek söylenmedikçe ölü doğan sözcükleri...

Aynı bardaktan çay içip, aynı sigarayı yaksak. Önce sen bir nefes çeksen, sonra ben bir ömür kahrını...

"Kim ne der"den vazgeçip, az geçebilseydik sınırları,

imkânsızın kalbine iner, sızlardı yasağın duvarları... Öncesi ziyan olmuş hislerin son özgürlüğüne selam dururken saatler, bakakalırdı ömür katili yalancı ümitler..


Gerçeğin ötesinde,yarınların ortasında, bir fırtına ertesinde, ortak bir yalnızlıkta mı bulurum, yoksa ortak bir yakınlıkta mı seni?

Yalnızlığın fezâsında, esaretin hizâsında mı?

Meylerin ervahına düşmüş köhne bir içki masasında mı?

Ölümle yaşam arasında ya da Azrail'in asasında mı?

Şehadeti yetişmemiş, ağır sevdalıların idam sehpasında mı?

Nerde bulurum seni, söyle!..


Kimbilir, bir şiirin içine saklamışsındır belki, bir çocuğun gülüşünde,

bir yağmurun düşüşünde, bir kaçağın vedasında veya bir celladın baltasında.

Nerde arayayım seni? Söyle!

İsimsiz şiirlerin yitik mahlasında mı,

müebbet sevdaların gönül halâsında mı, yoksa katledilmiş bir aşkın yanık selâsında mı?

Nerde bulurum seni? Söyle!.


Kaç kere ölmem gerek, kaç ölüm seçmem gerek, sana ulaşmak için?

Kabre düşen bir ayışığından mı başlayayım, Cehennemin kara kışından mı?

Araf'tan mı geçmeliyim, sırattan mı düşmeliyim?

Kaç kurban, kaç can,  kaç adak? Söyle! 

Baharı unutan kışlar bitti, utangaç bakışlar bitti, yerli yersiz dökülen yaşlar bitti.

Bedeli ne olursa olsun; geri adım atmayacağım.

Dişe diş, göze göz.

Artık vazgeçmek yok.

Söz mü?

Söz...


Ahmet Çabuk

( Kayıp başlıklı yazı Ahmet Çabuk tarafından 28.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.