Kükreyen bir yenilginin ta kendisi
Sefasını sürmekle ömrün
Ayyuka çıkan mevsimde
Gömülü kehanetlerin iz düşümü
Bin bir redif kundaklanırken
Gün ertesi bir kayıp
Göğün teninde dolaşan kusurlu imgeler
Belli ki şiir için büyük ayıp.
Makûs talihin ibaresi
İnfilaka eden bir yürekte
Varsa yoksa aşkın gölgesi
Biteviye çöreklenen hüznün yer küresi
İzdiham ertesi bir yakarış
Huzurun ince ince halesi
Ulu orta sevda menkıbeleri
Aşkın ritmi kayıp gizeminde maviden
Tüten geceye saydırdığım bir laneti
Devleştirirken kehanet
İnce uçlu her bir şiirim
Görücüye çıkan üç harfli yalnızlığın
titriyim
İlla ki teyakkuz saklı tümcelerde
Bir vasat rota aşkın izbesinde
Unutulmuş bir nota
Şarkının közünde efkârlı sesi ölümün
Damdan düşen ne çok kırık hece.
Örtüp de üstünü gecenin
Basireti bağlanmış bir şiirde mi ihya
olacağım?
Bir rutin belki de elem yüklü bir
seyir
Sonlanan günceme atıfta bulunduğum
Yürekten yüreğe sürüldüğüm
Kendi halinde bir şiir
İki yakası asla gelmez de bir araya
Ölümlü sevdalarda
Şehre sevdalı bir şair
Belki de kifayetsiz kalemin ucundan
dökülen
İncilere benim serzenişim
Sitayiş edilesi geceye özlemim
Tam da küfelik olduğum üzünç yüklü
göğün
Pervazında bulut yoksunu mavinin
Tam da merkezinde hıçkıran kör düğüm.
Haydi, uçalım mirim;
Haydi, tapınalım ölüme
Kibri de elden bırakıp bir nefeste
soluyalım ömrü
Kanadı kırık pervanede süzülelim bir
şiir vakti
Görüp göreceğimiz mutluluğu da
Tehir etsin Tanrı
Varmadan meçhul sona bir şiir vakti
Dökülsün eteğimizdeki taşlar
Hani olur da taşlanan şiirin imgeleri
sızlar
Tıpkı ağlayan yüreğin ibresi kırık
bir düzlemde
Baştan aşağı yıkılır mabedim.
Şimdi göğün zıpkın yediği bir
gündeyim
Ölümüne sevdiğim kim ise
Rabbimde doyduğum rahmete sevdalıyım:
Kıblemde yırtık bir uçurtma
Tepesine bindiğim hazin yüklü kelamda
Altı üstü bir heceyim.
Ne aşkın menkıbesi susar
Ne de doğduğum günde ayyuka çıkan
Mevsimle içimdeki hüzün sızar.
Doğdum doğalı;
Güneş bir kez dahi benim için
doğmadı.
Ovaladım lambasını Alâaddin’in
Sorup soracağımı da unuttum ansızın
Şimdi bir kehaneti dillendirip
Koşuyorum rahmete
Aşkın vurucu gücüyle savrulduğum
İzbe bir yürekte unutulduğum
Sonramı da mutluluk diye avuttuğum.