Tebessümle Gezmemiz Gerekir.
Hayat, bizim eylemlerimizin
dışında Âlemlerin Rabbi tarafından yazılmış biçilmiş olmasına rağmen, bizler
hala bizim için iki yolun var olduğunu yani iyi ve kötü olan yolu bilmemize
rağmen, iyi yolu seçmek yerine beyhude bir çaba içinde, hâşâ kaderimizi
değiştireceğimizi sanırız! İyi veya kötü isteklerimizi rabbim bizim
isteklerimizle yaratırken, bunu bilmemize rağmen hala değiştiririz diyerek boşa
çaba içinde ömrümüzü heba ediyoruz!
Yüce Allah C.C. tebessümle
gezmemizi dağıtmamızı isterken, bizler hala asık suratımızla bir şeyleri kendimiz
için isteyerek, mutlu olacağımızı sanırız, gerçi benim gibi bunu anlamak için
uzun zaman geçmesi gerekir, Rabbim tez kısa zamanda anlayanlardan eylesin bizleri,
âmin.
Bir ömre hatta Sema’ya yani
gökyüzüne sığmayan bu asık suratımız, yalancı suratlarımızla bizi haliyle
mutsuzluğa sürüklerken, hala kaderi suçlarız bilmez olan bizler! Karşımızdaki insanı
gülümseterek mutlu ederek mutlu olacağımızı bildiğimiz halde, kazancımızdan
yığdığımız kâğıt parçalarından eksilir korkusu ile hiç yaklaşmıyoruz! Bilerek,
gönülde hayatımızda cehennemin kapısını açarak kendimizi hem bu âlemde hem de
ahiret hayatında, yakıyoruz her nedense!
Oysa cennet cehennem önce
gönülde sonrası gerçeği ahrettedir, az gülümse kazan, birazcık ver kazan, az
yardım et kazan, el uzat kazan…
Şöyle geriye dönerek o
asrısaadet günlerine bakınca, bizlerin onların yaşadığı imanla bizim yaşadığımız
iman arasında binlerce âlem arası kadar fark var, hatta hiç fark yok, kendi
uydurduğumuz inançları din diye yaşayarak, kendi elimizle cehennemimizi hazırlıyoruz.
Haydi, ne olur cennetimizi kazanalım benimde elimden tutun, o güzel
gönüllerinizle beni de aranıza alın safınıza katın, yürüyecek adımlarım yok
iken adımlarınıza beni de dâhil edin, uzatın bana da elinizi, bu günahkâr kulu da
aranıza alın, bir iyinizin yüzünden yüzüme bakar yüce Allah C.C.İnşallah,
selamlarımla.
Mehmet Aluç