KARANLIĞIN ÖTESİ

 

Ezelî ve ebedi kuşatan bir ân vardır

Kuru kemiğe, ete hayat veren can vardır

Bir ömür boyu sürmez muvakkattir geceler

Zifiri karanlığın ahirinde tan vardır

 

SERDENGEÇTİLER

 

Yiğit oğlu yiğitler soylarınız güzeldir

Oku hedefe süren yaylarınız güzeldir

Bu dünya gurbetinde yalan nedir bilmeyen...

Hakikatten beslenen huylarınız güzeldir

 

ANNELER ÖLDÜĞÜNDE

 

Anneler öldüğünde çocuklar bîkes kalır

Arzla arşı kuşatan hüzünkâr bir ses kalır

Zemheri ayazında bizi yakıp kül eden...

Can evine can katan sımsıcak nefes kalır

 

KALEM VE HOKKA

 

Kalemi hakikatin hokkasına batırın

Yazdığına tesiri olmamalı hatırın

O gün bütün kalemler hesabını verecek

Sorumluluğu vardır yazılan her satırın

 

GERİYE KALAN

 

Kasırga geçti amma kırdığı dallar kaldı

Ana arı göç etti, yaptığı  ballar kaldı

Hepsi bir yıldız olup aktı ölümsüzlüğe

Şehitlerden geriye bayrakta allar kaldı

 

TECELLİ

 

Güneşi batanlara her şey siyah görünür

Kalp gözüyle bakana sade ervah görünür

Dünya satranç tahtası, neticesi mat olmak

Taşlar kimine vezir, kimine şah görünür

 

                                               M. NİHAT MALKOÇ                               

( İkindi Rubaileri-39 başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 12.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.