İnsanları Sevmeden Sarılmadan İnsanın Tam Olması Mümkün Değildir


ABD her ne kadar şirin görünmek, gizemli bir sırla kendisini kaplayarak insanların yaşamları için çaba sarf ettiğini bağırarak söylese de, bunun böyle olmadığını herkes karanlık ve çirkin yüzüyle, niyetlerinin sömürmek çıkarı için gözünü kırpmadan insan hayatına son vermek için vahşice saldırdığını biliyor. Hem ABD’nin ve uşaklarının bu sözleri büyülü bir gerçekliği ifade etmekten o kadar uzak ki, bu söylemleriyle hem insan hayatını dizayn etmek için ne bir formül, ne de böylesine insanı mutlu edecek bir gerçekliği ifade etmekten fersah fersah uzak duruyor… 


Öylesine sinsiler ki, tam bir küstah üslupla tüm dünyanın ekonomisini ele geçirerek, insanları kendilerine köle yapmanın peşindeler… Siyası alanda karanlığa gömülmüş olanlar, karanlık niyetleri yüzleri ile hala dünyanın jandarmalığını yapmış görünerek, sömürmek peşindeler…  Biz Türkler, insan hayatına insanın insan’ın mutlu olmasın isterken ABD Ve diğer işbirlikçileri, bu insanın mutlu olması tezine karşı çıkarak, bizden başkası mutlu olamaz bizden başkası kazanamaz çirkefliği ikiyüzlülüğü ile yavaş yavaş çözülerek, yıkılarak bir gün yok olacak Allah c.c. izni yardımıyla. Bunca masumun ah’ını feryadını günahını alanın bu dünyada daha fazla ayakta kalmayacağına bizler inanıyoruz ve bu en kısa zamanda bizlerin çalışma ve çabalarıyla Allah c.c. izniyle yıkılacaklar.

 

ABD’ şimdilerde en güvendiği F 35 savaş uçağı diğer sistemlerden kaçabilmesinin havasını atarken, gel gör ki S400 radar sisteminden kaçamıyor. Bizimde Rusya’dan alacağımız S 400 almamamızın tek dertleri budur. Yoksa bu başka ne dertleri olacak ki? Bu S 400 sistemin Amerikan’ın F 35 savaş uçağının bilgilerini çaldığını öne sürüyor, buda zinhar yalan üstüne yalan! Zaten Çin F 35 in planlarını projelerini çaldı yaygarası ile önce Çine yaptırımlar yaparak, yanına yandaş toplamanın derdinde. Şimdi S 400 olunca bu zalimler bu sistem olduğu sürece havada istedikleri gibi at koşturamayacaklar, istedikleri ülkeyi anında işgal edemeyecekler hepsi bu, parçala böl yut, ama şimdilerde öyle değil, parçalamak yok, bölmek yok, yutmak yok tabii uyanık olduğumuz vakit, bunu 15 Temmuzda direnişle gösterdik âleme, artık ABD’nin ve uşaklarının işi zor, tüm çılgınlıkları edepsizlikleri bundan ibaret.

 Onlar ne kadarda inkâr etseler gerçeğin üstünü kapatamayacaklardır, bunu da iyi biliyorlar ve öğrendiler de. Onlar her zaman, ağaçlardaki meyveler dalındadır dalında olsa da yere düşse de bizimdir mantığıyla hareket ederek, hala sömürmenin peşlerindeyken, içimizde çıkan Cumhur Başkan gözlerine bu gerçeği bir mızrak gibi sokunca yani dünya “beşten” büyüktür diyerek ve bu sözün patentini de alarak yani ne demek istiyor Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ımız,BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin (ABD, Rusya, İngiltere, Çin, Fransa) BM'yi etkisiz hale getirdiğini söylüyor ve bizler, siz beş ülkeden büyüğüz, buna göre adımlarınızı atın… Artık bu ülkeler tüm dünya ya bıkkınlık usanç verdi, şimdilik Rusya yanımızda buda bize uluslar arası arenada destek veriyor güven veriyor, lakin ne zamana kadar çıkarına ters düşmediğimiz ana kadar, yani gözüne çomak sokulacağı ana kadar!

 

Bizler iman edenler insan gönlünün tepesine çıksan da yaylasında baksan da yani gönlün zirvesine çıkmadan da içinden gezerek, tüm güzellikleri seyredebilirsin, sende gönül kapını açarak. Öyle zirvelere tırmanmana gerekte yok, içinde gülümsemelerinizle kadir kıymet değer vererek severek dolaşmak kâfi gelir. İnsan her zaman yarımdır, aile olur biraz tamamlar lakin insanları sevmeden sarılmadan insanın tam olması mümkün değildir diyelim ve son noktayı birkaç mısra şiirle noktalayalım. Selamlarımla.

 

Bu vatan toprağında yetişen yiğitlerin narası her yerde duyulur

Bu yiğitlere karşı gelenler şimdi mezarlarında titreyerek gözleri oyulur

Bizler ki insanlık nedir bilmeze, iman dolu sinesiyle karşı çıkarak öğretir

Bu feryat ki duyanların yüreğine korkuyla yerleşir zalimleri korkutur

Mehmet Aluç

 


( İnsanları Sevmeden Sarılmadan İnsanın Tam Olması Mümkün Değildir başlıklı yazı kul mehmet tarafından 17.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.