Yokluğunda hasret büyür dağ gibi,
Çalıştığım iller, dar gelir bana.
Düğüm düğüm uzar gider ağ gibi,
Buluştuğum yollar, zâr gelir bana.

Ortancalar bezgin, nergisler yorgun,
Papatyalar üzgün, zambaklar kırgın,
Menekşeler süzgün, kaktüsler dargın;
Alıştığım güller, har gelir bana.

Yüzümün havası, uçup kaybolur,
Gözümün yuvası, göçüp kaybolur,
Özümün hevesi, kaçıp  kaybolur;
Gülüştüğüm haller, sır gelir bana.

Dağılırım sensiz, çıkarım raydan,
Nazenin, pürüzsüz, parlaktı aydan,
Baş koyardım sessiz, hafifti tüyden;
İliştiğim kollar, ar gelir bana.

Yaralarım göz göz olup azdıkça, 
Şu bağrımı köz köz edip ezdikçe,
Aşkın ile dağ-düz, bitap gezdikçe;
Dolaştığım çöller, kar gelir bana.

Kaşlar yay, kirpik ok, gözler çakırdı,
Bülbüle gerek yok, dilin şakırdı, 
Petekten daha çok, şirin-şekerdi;
Ulaştığım ballar, şor gelir bana.

Yaslandım duvara, öylece kaldım,
Yakıp bir sigara, maziye daldım,
Gelsin diye yâre, haberler saldım;
Bölüştüğüm yıllar, zor gelir bana.

23.06.2019
Muhittin Alaca
( Zor Gelir Bana başlıklı yazı Alaca tarafından 23.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.