İsterdim, yağmurlardan evvel güneş ıslatsın ellerimi. 
Karanfillerden sonra hiçbir kaktüs acıtmasın güneşimi
Bir toprak kokusunda 
yağmurlar seni sayıklıyor,
Sen ise hüzünlerimi.

Gecenin bir vakti güneş, Mecnun'u Leyla'dan soğutuyor.
Leyla toprak kokuyor,
Ellerim karanfil.
Leyla ölüme susuyor
Karanfiller bir mezar taşına bırakılıyor.
Toprak, çöle
Karanfil, dikenlere değiyor.
Acıtmıyor,
Ölülerin canı acımaz biliyor.

Leyla, aklını Mecnun'dan kaybedeli,
Pencerelerime perdeler çekeli Nazım,
Bulutlarım hıçkırıklara boğulmuyor.
Seni benden, beni senden,
Leyla'yı Mecnun'dan,
Ferhatı Şirin'den geçiriyor;
Bu zaman,
Bu şehir,
Bu kader,
Bu yollar... Ve hiçbir gülümseyişi Leyla'nın
Gözlerimdeki hüznü örtemiyor.

Karanfiller ellerime değiyor,
Ellerim soğuk.
Bu şehirde karanfiller, bir ölüme ağlıyor.

Leyla Mecnun'dan geçeli,
Hiçbir güneş, çölü ısıtmıyor.
Hiçbir yağmur pencerelere sığmıyor... 
Leyla güneşten göçeli,
Leyla Mecnun'a gebe,
Dağlar doğuruyor, yollar büyütüyor.
Leyla yağmurdan geleli,
Toprak kokuyor yüreği.
Elif EREN
( Bu Şehirde Karanfiller Bir Ölüme Ağlıyor başlıklı yazı ElifEren tarafından 1.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.