Yanık bir türküyse dillerde coşan,
Yaren sofrasında, dinleyen ağlar.
Ebedi sevgiye, aşk ile koşan,
Aşığın dilinde, sel gibi çağlar.
Şu gönül dağında, karaysa yazın.
Telinden yaş damlar çalınan sazın.

Mızrabın tının da hasretlik varsa,
Çaresi türküdür dertli başının.
Savrulan kirpikler, hayalde kursa,
Selinde fer olmaz akan yaşının.
Sahibi yok ise ettiğin nazın
Telinden yaş damlar çalınan sazın.

Güle hasret çeken, bülbül misali,
Bir ağıt tutturup gamlı telinde.
Dalında çürüyen bir gül misali,
Fırtına ekip de, biçip yelinde.
İçini kaplarsa zar ile hüzün.
Telinden yaş damlar çalınan sazın.

Geceler gönlünde olduysa ayaz.
Malını, mülkünü el alır gider.
Matemin rengine çalmadan beyaz.
Kalan umutları sel alır gider.
İlacı matemse ateş-i közün.
Telinden yaş damlar çalınan sazın.

Azığın bir çıkın kuru ekmektir.
Dağ bayır, göl ova, vaha gidersin.
Dervişin ki zikri çile çekmektir.
Hu deyip Allah'a şaha gidersin.
Bilinmez karışır yaz ile güzün.
Telinden yaş damlar çalınan sazın.

Kul Fikret dedi ki; ah ile olmaz.
Tadı var dünyanın, söyle sazına.
Bu dünya faniyse kimseye kalmaz.
Adı var dünyanın, söyle sazına.
Hep ah edip durur, gülmezse yüzün.
Telinden yaş damlar çalınan sazın.

Mehmet Fikret Ünalan
02 Temmuz 2019 Saat 19.40
Güzelçamlı/Kuşadası
( Telinden Yaş Damlar başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 3.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.