Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 4 Temmuz 2019
………………………………………………
Para, tüm insanların ihtiyaçlarını
karşılamalarında kullanılan 1. derecede en önemli bir araçtır. Para harcamak
için kazanılmaz. Para ihtiyaçları karşılamak için kazanılır. Rahmetli ünlü bir
iş adamımız Sakıp Sabancının “PARA” adını
taşıyan bir romanı var. Bu romanın ön
kapağında da, “Para, başarının mükafatıdır” sözü yazılıdır. Napolyon
Bonaport Fransada bir konferans için halkı
toplar. Kürsüye çıkınca Para, Para, Para der ve kürsüden iner. Sorarlar
kendisine “Sen o kadar Fransız Halkını topladın, hiçbir şey söylemedin, para
para para dedin kürsüden indin” Dediklerinde bu kadarısı yeter, anlayanlar
benim ne demek istediğimi anladılar der.
Gaziantep eski milletvekili Mustafa
Güneş 1952 yılında benim ilk okul öğretmenimdi. Bir gün bize hayat bilgisi dersinde,
bir soru sordu. Sorduğu soru “Parayı kazanmak mı zor? Yoksa Harcamak mı?” Hepimiz harcamak kolay. Kazanmak zor
dedik. Öğretmenimiz “Çocuklar parayı kazanmak kadar da, harcamak zor dedi. Yalınız, parayı harcamak,
parayı bitirmek anlamına gelmez dedi. Şehre geldiniz, kafanıza göre bütün
alacakları aldınız. Artan paraya da etli, sütlü, tatlı yediniz, eğlence yerlerine
gidip eğlendiniz. Parayı da bitirdiniz.
Bir baktınız ki, çok önemli alacaklarınızdan birisini unutmuşsunuz. Parayı da
bitirdiniz. Bu harcama oldu mu? Buna parayı bitirmek denir. Parayı
bitirmek, parayı harcamak anlamına
gelmez. Ancak gerekli mal ve
malzemeleri ihtiyacınız olduğu kadar almak, parayı harcamak anlamına gelir.
Sözü açılmışken burada biraz paranın gerekliliğinden söz etmek istiyorum. Rahmetli
babam “Parası olmayan adam sayılmaz” derdi. Bende buna kızardım, canım
sıkılırdı. Bir gün bana sordu. “Askerlik arkadaşın var mı?” diye. Ben de var dedim.
Bir gün habersizce misafirliğe seni görmeye gelse. Bir oğlak kesmek istiyorsun,
yoktur. Hindi, oda yoktur, tavuk oda yoktur. Satın alıp bir şeyler kesmek
istiyorsun, oda yoktur. O zaman arkadaşına bir ikram da bulunamadın. Arkadaşın misafirlikten evine döndükten sonra, senin hakkında nasıl bir
düşünceye varır. Senin elinde beş kuruşun bile, olmadığını ne bilsin? Adam
değilmiş, yanına gittim de, bir ikramda
bulunmadı demez mi? Dedi ve çok çok haklı çıktı. O zaman parayı kazanmasını da,
harcamasını da bilmemiz gerekir diye düşünüyorum. Yüce Allah kimseninde cebini
boş koymasın diyorum.
Sevgili okurlarım; Cebinizdeki paraları
lüzumsuz yere harcayıp bitirirsiniz, ihtiyacınız olmayan mal ve malzemeleri fazlası ile alırsınız. Size öyle bir yerde para lazım olur
ki, olmazsa olmaz. İşte o zaman para
harcama bakımından telaffuzu mümkün olmayan bir yanlışa düştüğünüzü fark
etseniz de, iş işten çoktan geçmiş olur.
Artık yapacak bir şey de bulamazsınız. Parayı şerefinizin haysiyetinizin
üstünde tutmayın, ama parayı hiçe de saymayın. Yazımı peygamber efendimizin bir
sözü ile bitirmek istedim. “Denizin kenarında abdest alırken bile, suyu israf etmeyiniz”
diyor. yüce paygamber Hz. Muhammed efendimiz.