Yahudi yazıtları, eserleri, edebiyatı, İbrahim Antlaşması'na atıflarla doludur. En çok ruhsal olarak ferahlık aradığımız anlarımızın çoğunda, Tanrı'nın Yahudi ulusuyla yaptığı antlaşmasına bakar, Tanrı'nın bizlere verdiği sözlere umutla sarılır, kendimizi tesellide bulunuruz. Tanrı'ya "İbrahim'le yaptığı antlaşmasını hatırlaması" için yalvarırız. İbrahim'in bu antlaşması tam olarak nedir ve neden ruhsal ve dünyevi yaşamlarımızda bu kadar kritik bir rol oynuyor?

  Bir bakıma, bu antlaşma ruhsal kutsama anlamına gelir. İbrahim'in soyundan gelenler sayısız olacak ve insanlık tarihindeki Tanrı tarafından onlara verilmiş görevlerini kolaylıkla yerine getirebilmeleri için, Tanrı tarafından uygun bir ülkeyi miras olarak aldılar. (Erets Yisrael)

  “Seni büyük bir ulus yapacağım, Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım, Bereket kaynağı olacaksın. Seni kutsayanları kutsayacak, Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryüzündeki bütün halklar Senin aracılığınla kutsanacak.” (Yaratılış 12: 2-3)


  "Sonra Avraam'ı dışarı çıkararak, göklere bak dedi, yıldızları sayabilir misin? İşte, soyun o kadar çok olacak.” (Yaratılış 15:5)


  "Gözlerini kaldır ve sana, soyundan ve sonsuza dek soyuna verdiğim gördüğün tüm topraklara, kuzeye, güneye, doğuya ve batıya doğru bak." (Yaratılış 13:14)

  Bununla birlikte, bu miras, Tanrı ile İbrahim arasında ortaya çıkan ilişkinin yalnızca bir boyutunu temsil eder.

  "Seni çok verimli kılacağım. Soyundan uluslar doğacak, krallar çıkacak. Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin, senden sonra da soyunun Tanrısı olacağım." (Yaratılış 17: 6-7)

  Bu ayetlerde Tanrı, kendi soyundan gelenleri (Tanrı'nın Yahudi ulusuyla olan bağını göstermek maksadıyla bu ibare kullanılır.) koruyacağını ve onları besleyeceğini ima etmektedir. 

  Tanrı sadece Bene Yisrael'le değil, tüm dünya uluslarıyla sıkı bir ilişki içindedir.. Tanrı diyor ki:

  “Senin sayende, dünyanın bütün ulusları kutsanmış olacak.” (Yaratılış 12: 3)

  İbrahim'in etkisi sadece Yahudilerle sınırlı değildir. Yine Tanrı diyor ki:
"Tanrı İbrahim'e (Avraam) milletlerin babası anlamına gelen Avraham ismini verdi."

  İbrahim bu rolü gereği, dünyadaki birçok maddi ve manevi işlerden de kendisini sorumlu tuttu. Örneğin Tanrı bir gün, Yahudi olmayan ve Yahudilere düşman bir millet olan Sodom şehrini yıkacağını İbrahim'e bildirdi. Sodom Bene Yisrael değildi, aksine de Yisrael'in düşmanıydı. İbrahim'in Tanrı'nın bu kararına çok sevinmesi gerekirdi fakat o öyle yapmadı. Tüm milletlerin babası rolü, sorumluluğu gereği, Tanrı'ya Sodom şehrini yok etmemesi için ateşli bir ricada bulundu. Çünkü İbrahim, Tanrı'yla yaptığı antlaşması aracılığıyla, sadece Yahudi'leri değil, tüm insanoğlunu kurtaracaktı. Dolayısıyla bunların arasında Yahudi olmayan Sodomlular da vardı.

  Bazı din adamları, İbrahim'in Tanrı'nın mesajının ilk taşıyıcısı ve İbrahim'in Monoteizm'in kurucusu olduğunu söylerler. Halbuki bu böyle değildir. İbrahim'den önce Tanrıyı bilen, O'na sadık olan birçok insan vardı. Tevrat'ın kendisi bunu söyler. Bu insanlara örnek olarak Noah (Nuh), Adam (Adem), Metuşelah, Enok ve Sam verilebilir. 

  Öyleyse İbrahim'i diğerlerinden ayırt eden özellik nedir? İbrahim bir tek inançla, tüm insanları temsil etmekle yükümlüydü. Yani İbrahim; Noah, Adam, Metuşelah gibi Tanrı'yı bilen, O'na sadık insanlardan çok sonra; putperestlik, Tanrı tanımamazlık, fuhuş, itaatsizlikle dolmuş olan dünyayı, tekrar Monoteizm'le dizayna sokmakla görevlendirilmişti. İbrahim asırlar sonra insanlara Tanrı'yı anlattığı ve insanlar Tanrı'yla yaptığı antlaşması yoluyla kurtulacağı için, ona ''Ulusların Babası'' ismi verildi. Nitekim İbrahim yaşamı boyunca Tanrı'yı insanlara yorulmadan anlattı ve Tanrı Egemenliği'nin yollarını insanlara öğretti.

Kubilay BAŞ
( İbrahim -avraham- Ulusların Babası başlıklı yazı KubilayBAS tarafından 10.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.