Aldatılmışlığın piri idi renkler ve hüzün batağı.

Bir nazirede dillenen öbek öbek

Serzeniş yüklü coğrafya

Elemin hüviyetine yenik düşen

Renk bozgununa uğramış satırlar.

Sezilerin de iktidarı ve künefe tadında rüzgâr.

 

Ah, ellerim, sefil bedenim

Başım göğe erdi bir şafak vakti

Gücü tükenen güz gibiydi kayıp ritüelim

Aşka biat bir iklim

Andıkça dünü

Bağı çözülen dizlerim.

 

Yetim bir nida

Soluklandığım gecenin nazarında

Bataryası tükenen ömürle hemhal

Gaipten gelen bir mutlakıyet belki de

Deşifre ettiğim her saniyede saklı hurafeler

Bir yetim diyez belki yetim bir coşku

Hırpalanan hangi mağduriyet mi?

 

Yerle yeksan olmuş ömrün kayıp tapusu.

Şimdi hezeyanlar yüklenip de

Ömrün batılında bir hakkaniyet

Adeta uzun mesafe koşusu

Gidip geldiğim aslında iki dudağın arası

Allanan pullanan söylemler

Şiir tadında hazin mazi

Kurak bir günden sızan ne çok mavi…

 

Göğün iç çekişinde saklı o pervasızlık

Nükseden nöbet

Belki de gönüllü bir nefer

Daralan geçitlerde

Geniş mezhepli ön görüler

Lakin bendim makûs düşlerin ön sözü

Söylenmedik hangi duygu mu?

Ne fark eder ki?

 

Bir nifakın kuruttuğu o coşku

Belki de hurafelerde takılı aklın kancası

Sezilerin ritmi ile kendinden geçen

Gecenin de kayıp dinginliği

Ne de olsa günü ve ömrü böldük hece hece.

 

Geceyi karalar b/asıp da şehir

Aldı mı pençesine

Ne sen sor azizim

Ne de benden bekle tek bir tebessüm:

Otağı kurduğum düşler bahçesinde

Bakalım yarına sağ çıkar mı bu coşku?


( Ne Sen Sor Azizim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 17.08.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.