Beşi bir yerde hüzün,

Tapınılası aşkların muteber tahayyülü ve

Bir metrekareye düşen kaç gözyaşı, kaç özlem?

 

Endamlı bir iç çekiş illa ki aşkın muhatabı

Densiz bir serzeniş elbette

Devrim niteliğinde hülasası.

 

Sezilerin de makul ön yargısı

Elbette kıyımı ömrün

Devasa taslak

Rantı var ya da yok karekökün övüncü

Şiirin kesik bileklerinde defolu bir kan izi

Göğün sunumunda baş tacı

Dünün yâd ettiği her dingin yeti.

 

Sararıp solan ne yürek ne güneş

Emsalsiz yorgun üzünçler.

Mihrabı kayıp belli işte

Sevip seveceğimiz ne kaldı gerisinde

Yeryüzünün?

 

Oysaki kuş bakışı sevdik biz insanları

Tepeye yerleştirip her birini

Bilemedik de geri tepeceğini

Uyruğu olmayan acılar geçit vermezken

Kenetlendiğimiz o silik hale

Elbet sönecekti de feri özlemin.

 

Kayıp bir kıstas

Lanet döngü yaralı kısrak

Gelip geçici bir fırtına sözüm ona

Söylemlerin nakaratı

İri puntolu alfabede

Israrcı kelam nakşeden yarına

Dününü unutan muktedir olsa olsa.

 

An’ını saklı tutup da iksirini içtiğin

Melun bir gölge

Kanattığın kadar kandığın

Adını unutsaydım keşke.

 

Her hicret vakti konduğum rahle

Derbeder b/akışların indinde

Kanatlanıp uçarken her söz her hece.

Yazının uyruğu kelamın da dingin sureti

Kehanet erbabı imgeler

Taşkın mizacın yenilgisi

Sevip de dirildiği her güne

Selamı olsun ucu yanık şiirin.


( Selamı Olsun Ucu Yanık Şiirin... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 23.08.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.