Yakılmış, yıkılmış koca Osmanlı.
Ruslar, İngilizler ganimet arar
Ve gözleri dönmüş, elleri kanlı;
Zalimler işgale verince karar.
Şahlandı dağlarda düzensiz ordu.
Türk'ün yurdunu, bölmek çok zordu.

Bir hesabı vardı Çar Nikola'nın,
Müthiş dehan ile sezdin oyunu.
Defterini dürdün o ukalanın.
Çanakkale ile bozdun oyunu.
Mehmedin anlından damlayan terdi.
Şahadet aşkıyla hayaller kurdu.

Vladimir Lenin devrimi ile,
Karışınca Rusya, dağıldı ordu.
İttifak bir anlık bozulsa bile,
Fransız, İngiliz vazgeçmiyordu.
Çelikten yürekler imanla vurdu.
Analar boşa mı, aslan doğurdu?

Yılların rüyası gerçek sayıldı.
Helenizm için büyük fırsattı.
Yunanlı İzmir'e kolay yayıldı.
Yıkılan koskoca bir saltanattı.
Ya Allah deyince, kuzusu, kurdu.
Allah Allah sesi cihanı sardı.

Ağustos ayının yirmi altısı.
Orduya taarruz emrini verdin.
Şaşkına dönmüştü küffar cuntası.
Kahraman ordunla hesabı sordun.
Taktiğin düşmana, çözülmez sırdı.
Koskoca haçlının belini kırdı.

Zaferler yarattık gözler ilerde.
Hani şimdi coşkun, coşkun akarya.
Dumlupınarlar'da İnönülerde.
İşte Türk ordusu, işte Sakarya!
Bilekler kenetli, yürekler hardı.
Artık bu topraklar, düşmana dardı.

Türk'ün asil ve mert duruşu için,
Otuz Ağustosu yazdın tarihe.
Zaferi uygarlık yarışı için,
Altın harfler ile çizdin tarihe.
O uzun geceler sabaha erdi.
Kazmayla, kürekle kurtardık yurdu.

Uşak, Eskişehir ve Balıkesir,
Bir bir kurtarıldı, düşman şaşmıştı.
Aydın, Manisa'dan doğan teneşir.
İzmir'de denizle kucaklaşmıştı.
Yunan'ın başından büyüktü derdi.
Denizde boğulup, hepsi can verdi.

Al üstünde beyaz ne güzel durur.
Yüce dağlar selam verir ahmere.
Üstüne Ata'mın gölgesi vurur.
Gözlerim süzülür döner mahmura.
Kışın sonu elbet, yazdı, bahardı.
Kalpleri kurtuluş ateşi sardı.

"Ey mavi göklerin nazlı gelini!
Düğündür, bayramdır şehadet günü,
Çekme üstümüzden sakın elini.
Bilmeyen öğrensin Türk'ün ününü."
Vatan bizim için, namustu, ardı.
Bu Millet bendine nasıl sığardı.

Evrende şavkının yoktur emsali.
Beyazı bir afer şanlı bayrağın!
Barış güvercini, barış timsali!
Duruşu bir nefer şanlı bayrağın!
Zor günde Millet'e sevgili, yar'dı.
Gönderde daima şerefle durdu.

Yıldızında ışık Hilalinde fer.
Şüheda kanıyla tanınır şevki,
İsmiyle anılır her büyük zafer.
Bir nur ki Allah'ım "Pirnur o mevki".
Üstünde binlerce şafak ağardı.
Binlerceyi daha, daha boğardı.

Yaşayan efsane, hepsi bir destan,
"Peygamber kabrinde, muhafızız biz"
Düşmana giydirip korkudan fistan.
Ata'nın emriyle, İzmir'de deniz;
Hürsün sen hür yaşa diye haykırdı.
Yer gümüştü yine, gökler bakırdı.

"Garbın afakıyla" yapmayız akti.
Bizlere armağan, bu dönülmez yol.
Ezanla doğarız, her seher vakti.
Aşkınla, sevginle hep bizimle ol.
Milletin seninle murada erdi.
Bu büyük savaşın sonu zaferdi.

Mehmet Fikret ÜNALAN
28 Ağustos 2019 Saat 00.55
Güzelçamlı/Kuşadası
( Mustafa Kemal Destanı (13) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 29.08.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.