Mavi gözlü geceyi ihbarımdır

Yazmaya durduğum efsunlu zamanın da sarkacında

Asılı kalan bir ışık gibi s/alındığım

Her mecazi firarda tutuklu yüreğimle

İşaretlere tanık olduğum

Belki de en mucizevî ve ulvi hatırat

Dün mizaçlı yüreğimde

Şüheda kuşlar ve de telaşlar.

 

Kendimi ihbarımdır yazmadan geçmeyen geceye

Atıfta bulunduğum:

Ne de olsa uyruğu kayıp ve de muğlâk benim acılarımın:

Yüreğime raptiyelediğim gezgin bir tezgâh

Aşka istirhamım belki de unutulmuşluğun indinde

Bir satır başına özlemim ve iftarım

Yana yakıla yaşadığım dünyanın muhtevası iken

Umut ve sevgi elbette mizacı şiirlerin

Umuda dönük yüzünde elemin

Gizli bir el ile

İçimdeki cenneti keşfettiğim her bir dize.

 

Lafügüzaf sanma ki aşkın meclisi

Ya da bir isyan, bir vaveyla

Göbeğimle bağlı olduğum sevdanın yanık sesi:

Hani duymazdan önce infilak eden yaralı yanım

Yamadığım doğamda

Yandığım her güzergâhta

Yaklaşamadığım bir şahika…

 

Şimdi kozasında ölü bir ipek böceği

Oysaki kelebek olmaya saniyeler kalmıştı

Tanrının nazarında da ölü bir beyit

Hizaya gelen insanoğlu ve muradı

Yeter ki bozmasın içini

Eksik etmediği duası ve de rahmeti

Elbette coşkusu İlahi Aşkın.

 

Halis munis bir gölgeyim madem

Neden gölge edildiğim gün ve gece?

Saf kan masumiyetin ihbar edildiği

Döngünün hep mi var maruzatı?

Kıran kırana bir düello

Ve kılıcımdan keskin ve de meftun

Aciz kalemimle hükmettiğim sözüm ona

Yaftalandığım her günün de doğasında saklı

O tutamadığım gözyaşı.

 

Sefil bir teamül

Gök gözlerinde sevginin bin bir yeis ile

Hırpalanan kayıtsız ve de muğlâk bir esinti

Nereden geldiğine kani olsam keşke

Israrcı mizacıyla hüznün

Sere serpe bunca maruzat bir bir ihbar etsem

Meleklere.

 

Kırılgan ya da kınında dolgun bir dalga

Göğün tetiklendiği okyanusun da yansıyan aksi

Aşkın ve rahmetin dilinde sırlarla yüklü ayna

Elbet kanayan bir iklim şiirlerin dinginliğe özlemi

Diri tutan tini ve de titri

Yüklendiğimiz özlem ve sevgi

Katıksız yüreğin meşrebi solmayan bir hale

Kanatların soluk gölgesinde bir başkaldırı

Beşerin aşkla ve hüsranla imtihanı

Bir batında doğan gece ve ölüm;

Yaşamayı meşk eyleyen hüznün ufuktaki ömrü

Umuda düşkün bir tecellide kanarken öksüzlüğün resmi

Sanrılı dünün yarına özlemi aşkın dilinde.


( İhbarımdır... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 3.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.