“Akıl: düşünme anlama ve kavrama gücü.” TDK.
    Doğru yanlış, iyi kötü, çirkin güzel, yararlı zararlı gibi olay ve olgular arasında, toplum ve doğanın zararına olanlardan kaçınmak, yararına olanlara yönelmek için seçim yapmamızı sağlayan yönetim merkezidir, diyebiliriz aklımız için. Akıl, İnsanın düşünüp doğrudan, güzelden, iyiden, yararlıdan yana karar vermesini sağlayan güçtür. Yani insanın İnsanlaşma yolunda ışığı, kılavuzu, yol arkadaşıdır, akıl. İnsan, aklıyla karar verir. Aklıyla sorunları çözerek, engelleri aşarak yol alır.
      Akıl üstüne, herkes, akıl yürütmüş, Filozoflar, yazarlar, düşünürler… Her biri kendi özgün düşüncelerini ifade ederken, birbirlerinden farklı sonuçlara ulaşmışlar.
     Bu farklı sonuçlar, genel olarak aklın doğuştan bilgiye sahip olduğu ya da aklın doğuştan bilgiye sahip olmadığı gibi, geçmişten günümüze sürüp gelen felsefi tartışmaların konusu olmuştur.
    Farabi (İran asıllı İslam filozofu),  Aristo’nun (Antik Yunan filozofu) yolundan giderek, “insanda var olduğu şekliyle, aklın, bazı bilgileri doğuştan getirdiğini ancak potansiyel hâldeki bu aklın, mantıksal çıkarım yoluyla ve duyulara dayalı olarak bilgiyi açığa çıkardığını” söyler.
    John Locke’a (İngiliz filozof) göre, doğuştan sahip olduğumuz hiçbir bilgi yoktur. Aklımızda, düşüncemizde bulunan bilgilerin kaynağı deneyimlerimizdir” der.
    Bu uzayıp giden tartışmaları, tartışmaktan hoşlananlara bırakarak akıl’a dönelim.
    Bilgi aklı besler, akıl bilgiyi süsler.
   
İnsan, biyolojik olarak doğar, beslenir, büyür, ürer ve ölür. Yani var oluşunda hayvanların özelliğini taşır. İnsanın ilk aklı (Biyolojik akıl) da hayvanidir. İçgüdüler ve dürtülerle sınırlıdır. Bu doğal aklın herkeste eşit olduğu varsayılmaktadır.
    Ne var ki İnsanın beyni bilgiye de aç doğar. İnsanın bedeni geliştikçe bilgisi, dolayısıyla, İnsani aklı da gelişir. Bilgilerle beslenen bu akla, Beşeri akıl ya da insani akıl diyoruz. Burada, Rasyonel akıldan söz etmedim. Çünkü aklı nasıl adlandırırsanız adlandırın, sonuçta İnsana özgüdür.
    Okuyup öğrenirseniz, kendi aklınızın efendisi olursunuz. Okuyup, öğrenmezseniz elin aklının kölesi olursunuz.
    “Öğrenmeden kazancımız daha iyi ve daha akıllı olmaktır” diyor. Montaigne (Fransız yazar)
    İnsanların birbirinden farkı, aslında, insani akılarının (beşeri akıl) farklılığından doğmaktadır. Bu farkı insanların çoğunluğu fark edemez. O yüzden kendisini akılı sanır.
     “Kim, kendini akılsız sayar ki? Aklını beğenmemesi için aklından ötesini görmesi lazım” der. Montaigne
    İnsanların büyük bir çoğunluğu yaşamasına yetecek, kendi sorunlarını çözebilecek kadar bilgi sahibi olmayı yeterli bulur.
                            ***
    “Düşünce: dış dünyanın insan zihnine yansıması.” TDK
    “Zekâ: İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, feraset” TDK
    “Zekâ doğuştan gelen bir yetenek, akıl ise onu kullanma yetisidir.” Ekşi sözlük
     Bellek (hafıza): insan beyninde saklanan bilgiler toplamı. Aklın arşivi diye tanımlayabiliriz.
    Şimdi bu kısa tanımlardan sonra, aklın nasıl çalıştığına bakalım. Bunun için, bu konuda düşünen, çalışan düşün insanları ve bilim adamlarının hoş görüsüne sığınarak bir kurgu ve çıkarsama yapmak istiyorum.
    Diyelim ki size bir soru soruldu. Soru, kulağınızdan beyninize ulaşır. Beyin, aklınıza yollar; akıl, soruyu alır almaz soru ile ilgili olabilecek verileri arşivden (bellek) ister. Akıl verileri okurken zekâ soruyu çözer, aklın önüne sürer.  Buraya kadar geçen süreç, sizin için, hatırlama, düşünme (düşünce) sürecidir. Bilginizin derinliği, aklın seçiciliği ve zekânın hamaratlığı ile, soruyu yanıtlarsız.
    Bana göre insan aklı, en basit sorudan en karmaşık soruna, aşağı yukarı, böyle çalışmaktadır.
                        ***
 “Aptalın bir dakikada sorduğu soruya akıllı yedi yılda yanıt veremez.” Ata sözü
    “Önemli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde kullanmaktır.”
Descartes (fransız filozof)
   
Akıl dünyayı yerinden oynatmaya yarayan levyedir” Balzac (fransız yazar)
    “Akıl akıldan üstündür.” Atasözü
    “İnsanlara akılları nispetinde konuşun,” Hz. Muhammed
   
“Anlayana anlatmazsan zulmedersin. Anlamayana anlatırsan yine zulmedersin,” Mevlana
   
Akıl üstüne söylenmiş, önemsediğim bu sözleri de sizlerle paylaştıktan sonra, yazımı şöyle sonlandırmak istiyorum.
    Aklın var mı? Korkma!
O, en karanlık dehlizlerde bile senin yoluna bir ışık yakacaktır.
  
 En değerli hazineniz akıldır. Aklınıza mukayyet olun.

-------------------------------------------------------Tahir Eker 6.9.2019
   

( Akıl Hafıza Zekâ başlıklı yazı yolcu9901 tarafından 7.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.