Eylül
ayı gelince okulda güller açar
İlim
irfan bağları ne hoş kokular saçar
Bilgi
kapıdan girse cehalet ordan kaçar
Okul
hakikat yurdu, bilimin eşiğidir
Aydınlığa
giden yol, uygarlık beşiğidir
Öğrenme
sevdasıyla yola çıkan yorulmaz
Cehaletin
üstüne medeniyet kurulmaz
Gayesi
olmayanla hiçbir yere varılmaz
Öğretmen
inşa eder bilgi direklerini
Okulda
öğreniriz çağın gereklerini
Bilgi
huzur pınarı, bilgisizlik elemdir
Dünyayı
değiştiren kılıç değil, kalemdir
Öğrenmek
sınırsızdır, devasa bir âlemdir
Bilgi
göz aydınlığı, gözümüzün feridir
İyi
yetişmiş nesil, milletin zaferidir
Cahilin
dostluğundan kimseye fayda gelmez
Okuyanlar
gülerken, onlar bir ömür gülmez
Bilgi
geçer akçedir, bilgi öğreten ölmez
Okul
bilgiye köprü, medeniyet yoludur
Bu
yolda yürüyenler, Hakk katında uludur
Öğretmen
tutuşturur sevginin çırasını
Bilgi
iyileştirir cahilin yarasını
Zengin,
bir gün tüketir eldeki parasını
Bilginin
harmanından al payına düşeni
Böyle
elde edersin ömür boyu neşeni
Dikene
tahammül et, varmak istersen güle
Gözün
kitapta olsun, kulağını ver zile
Bıkmadan
çalışanlar, bir gün varır menzile
Mutlu
olmak istersen eğitim şart bilesin
İnsanları
güldür ki ömür boyu gülesin
Her
okul bir kovandır, öğretmen ana arı
Karakıştan
geçmeyen hak edemez baharı
Azim
ve kararlılık, zaferin anahtarı
Silahımız
kalemdir, bilginin neferiyiz
Uygarlığın
yolunda bir ömür seferiyiz
Okuyan
muteberdir, meyve veren dal gibi
Yeri
yücelerdedir, bayraktaki al gibi
Sözün
hasını söyler, kovandaki bal gibi
Okuyup
öğrenmenin yoktur günü gecesi
Öğretmen
bir bahçıvan, okul çiçek bahçesi
M. NİHAT MALKOÇ