*


Yusuf trenden Eğitim Merkezinin ortasındaki Şehir Kütüphanesinin önünde indi.Sekizgen şeklindeki binanın dış cephesi siyah camlarla kaplıydı. İkisi yeraltında olmak üzere 6 katlı bu devasa binada 5 yıllık eğitim hayatı boyunca sayısız geceler sabahlamıştı.Sakladığı milyonlarca cilt kitapla Ana Şehrin yazılı hafızası bu kütüphaneydi.Her türlü iletişimin ağ üzerinden yapıldığı Ana Şehir’deki eski yeni bütün kitaplar bulunurdu burada. Beresini başına yerleştirip 500 metre kadar ilerdeki kubbeli idare binasına doğru yürümeye başladı. Binlerce dönümlük Kampüs’ün içindeki sayısız binada eğitim devam ediyordu. Bina aralarında gezen güvenlikçilerden ve birkaç gençten başka kimseler gözükmüyordu.İdare binasının geniş kapısından içeri girdi. Binanın zemin katı tamamen Merkez Kafe’ye ayrılmıştı.Duvarlardaki kilitli dolaplarda binlerce malzeme istif edilmişti. Diğer bina kafe’lerinin ihtiyaçları buradan karşılanırdı. Sağ taraftaki Güvenlik bürosundan çıkan müfettiş gülerek yaklaştı. Elini uzattı kucaklaştılar.

-Hoş geldin Yusuf. Buyur büroya geçelim.

Birlikte büroya girdiler. Müfettiş çay hazırlamak için duvar kenarındaki ısıtıcıya doğru ilerlerken Yusuf’un sesiyle durakladı.

-Zekeriya ikramını kabul etmesem kabalık mı yapmış olurum? Baş Eğitmen’le görüşmek için gelmiştim.

Zekeriya Bey sırtını dönmeden cevapladı Yusuf’u;

-Evet Yusuf. Eğitim Merkezine gelip çayımı içmeden giderseniz kabalık yapmış olursun. Sen otur lütfen, çayı hazırlıyorum.

Yusuf Zekeriya Beyin dönem arkadaşıydı.Güvenlik Akademisi ’nde oda arkadaşlığı yapmışlardı. Karşılıklı oturdular.

-Nasılsın Yusuf diye söze başladı Zekeriya Bey.

-Kılıç Bey’in ofisinde çalışmak nasıl?

-İyiyim Zekeriya. Kılıç Bey iyi biri. Aşırı prosedürcü olması bazen bunaltıyor. Ama başka bir ofiste çalışmak istemezdim. Sen nasılsın?

-Ben’de iyiyim Yusuf. Akademi’deki hayallerimizi hatırlıyor musun? Kılıç Bey ve Şahin Bey gibi operasyonel müfettişler olmak isterdik. Sen hayallerine kavuştun. Merkez Ofis’te Kılıç Bey’le beraber çalışıyorsun. Ben’se burada bütün gün pinekliyorum.Burasını sevmiyorum Yusuf. Hiç sevemedim. Gördüğün bu büroda günlerim geçiyor. Paslanmaya başladım. Kafanı ağrıtmak istemem. Programını bozduğum için kusura bakma. Her zaman beklerim.

Çayından son yudumu içen Yusuf ayağa kalktı. Arkadaşıyla tokalaşıp çıktı. İkinci kattaki Baş Eğitmen odasına gitmek için merdivenlere doğru yürüdü.

-Evet, Yusuf eylem hakkında seni dinliyorum.

Baş Eğitmen’in odasında Yusuf ve Baş Eğitmen karşılıklı oturuyorlardı. Masanın altında çalışan sinyal bozucunun vızıltılı sesinden başka ses duyulmuyordu.

-Bildiğiniz üzere bir buçuk aydır Martin’i takip altında tutuyorduk. Birkaç kere eyleme tam karar verdiğimiz sırada beklenmedik aksilikler yüzünden eylemi iptal etmek zorunda kaldık. Martin’in evi bir kale gibi korunduğu için eylem yeri olarak gece kulübünü seçtik.Martin’in kadınlara olan aşırı düşkünlüğü işimizi kolaylaştırdı. Bu ertelemeler hem ekibin moralini bozdu hem imajımız sorgulanmaya başlandı. Çünkü Martin’e eylem yapılacağı ilan edilmişti. Bu yüzden bu sefer eylemi mutlaka gerçekleştirme yönünde karar aldık ekiple. Emir gereğince Martin’i yok etme kararındaydık.Eylemden bir gece önce Yeraltı Ağı’ndaki sayfada bir dosya ismine rastladım. Dosyayı araştırınca içindeki bilgiler beni tedirgin etti efendim. Bahsettiğim gibi dosya yönetim binası istihbarat ofisinin hazırladığı AA++ güvenlik kodlu bir dosya idi. Dosyada bir talimat vardı. Yönetim Binasındaki bazı üst düzey görevlilere ve İmtiyazlılar’la bağlantılı olduğunu bildiğimiz bazı kişilere Yirmi Dört tarafından eylem yapılarak ortadan kaldırılmaları durumunda listede ismi bulunan Yirmi Dört bağlantılı kişilerin öldürülmesi emrediliyordu. Martin’de bunlardan biri. Bu yüzden eylemin şeklini değiştirdim. Martin’i yok ettiğim zaman insanlara zarar gelmesini istemedim. Böyle bir riske girmeyi kabul edemem. Yönetim Binası İstihbarat Ofisi’nin Yirmi Dört üyesi diye sorgulamaya aldığı herkesi işkenceyle öldürdüğünü biliyorsunuz. Kesin bir düşüncem yok ama bu dosyayı özellikle bulmam istendiği aklıma geldi. Bu sadece bir düşünce. Bu eylemin bütün sorumluluğunu üzerime alıyorum. Disiplinsizlikten dolayı bir ceza verilecekse ben cezalandırılmalıyım.

Sustu. Eğitmen’e baktı. Eğitmen sakin bir ifadeyle bakıyordu.

-Yirmi Dört komuta kademesinden tanıdığın kimse var mı Yusuf ? Veya benden başka sizinle temas kuran?

-Hayır, Baş Eğitmen’im. Sizden başka bağlantı kurduğumuz kimse yok. Niçin sordunuz?

-Önemli değil Yusuf. Bağlı olduğunuz hücrenin kuruluşundan itibaren farklı şeyler oluyor. Yanlış anlama, verdiğiniz kararlar hakkında sizlerle aynı şekilde düşünüyorum. Daha önceleri sizinki gibi disiplinsiz davranışlar her zaman cezalandırılmıştır. Sizlere gösterilen müsamahanın sebebini çözemiyorum. Bende sizlere ceza verileceğini düşünüyordum. Hatta ceza verilmemesi için savunma bile hazırlamıştım. Komuta kademesi eylemin başarılı olduğunu düşünüyor ve size ceza vermeyecek. Bundan öncede bazı disiplinsiz hareketleriniz olduğu için aklıma gelen tek şey şu. Hücre kurulacağı sırada bana sizlerin Büyük Saldırı’ya katılanların çocukları olduğunuz söylendi. Komuta kademesinin sizler için değişik planları olduğunu düşünüyorum. Disiplinsiz hareketlerinizin her zaman bu şekilde hoş görüleceğini düşünmeyin. Yirmi Dört disipline her şeyden çok önem verir unutma. Artık çok daha dikkatli olmanızı tavsiye ederim.


Yusuf yerinden kalkıp yan odaya Raportör’ün yanına geçti.

-Size bir şey sormak istiyorum raportör?

-Buyurun Yusuf Bey. Nasıl yardımcı olabilirim?

-Size üç kelime söyleyeceğim. Bana manalarını söyleyebilir misiniz? Sahip, Çoban köpeği ve komşu. Bu kelimeler size neyi ifade ediyor?

Raportör koltuğundan kalkıp dolaptan kendisine kahve yaptı.

-Zor bir şey soracaksınız zannetmiştim ben de Yusuf Bey?

-?

-Yönetim muhaliflerinin jargonunda Sahip yönetim binasıdır. Çoban köpeği müfettişlere karşılık gelir. Komşu kimler için kullanılıyor bende bilmiyorum.

Buna hangi müfettiş kalkışabilirdi? Yönetim Binası müfettişleri eskiden beri hiç sevmezdi. Ama Konsey Başkan’ı Di-Ke Yönetim binasının güç odaklarını karşısına almak pahasına müfettişleri korumuştu.Bilgisayarını açıp şehir ağına bağlandı. Devamlı takibi altında bulunan sohbet sayfalarını incelemeye başladı. Özelliklede gece yarısından sonra yapılan sohbetleri incelemeye başladı. Aklına gelen bu suikastla ilgili olabilecek kelimeleri yazıp mesaj metinlerini taradı.Sohbet sitelerinde bulunan arkadaşlarına mesaj attı. Botunun kenarından çıkarttığı küçük bıçakla bilgisayarının kasasını açıp Yirmi Dört’ün verdiği dijital kartı taktı. Yeraltı Ağı’nda Yirmi Dört’ün sayfasına girip yakın zamanda büyük bir eylem yapılıp yapılmayacağı hakkında bilgi toplamalarını istedi. Hızlı hareketlerle dijital kartı çıkartıp kasayı kapattı. Ardından muhalif sitelerin sayfalarını gezdi. Pek bir şey gözükmüyordu.Birden aklına gelen bir şeyle yüzü güldü. Nasıl atlamıştı?

Heyecanla elini pat diye masanın üstüne vurdu. Koltuğunda geriye yaslandı. Aklına gelen dehşet vericiydi aslında. Başmüfettiş İvanov ve ortağı İgor.Bu çapta bir eylemi ancak onlar yapabilirlerdi. Araştırmaya yeniden başladı. Müfettiş bilgi bankasının herkese açık sayfalarından İvanov ve İgoru araştırmaya başladı. Başmüfettiş İvanov şehrin en popüler başmüfettişidir. Yüzlerce operasyon yapmıştı. Başarısızlıkla sonuçlanan soruşturması yoktu.Başmüfettişler kuruluna giren en genç başmüfettişti. Başmüfettişler kurulunda devamlı muhalif olmasıyla tanınıyordu. Görevi süresince hükmedici karakteri yüzünden sık sık Konsey ve Meclis’le karşı karşıya gelmişti. İvanov’un dosyasındaki bir bilgi notu dikkatini çekti.”İvanov artık sadece müfettişlikle uğraşmıyor. Hükmedici bir karaktere sahiptir. Başmüfettiş İvanov için hükmetmek servetten önce gelir. Hedeflerine ulaşmak için kendi kurallarını kendisi koyar. Ahlaki ve insani kuralları kendine özeldir.”Daha sonra ofis arşivine girdi. Arşivde kayıtlı tüm bilgi ve belgeleri sırayla inceledi. İncelediği belgelerle heyecanlanmaya başlamıştı. Arşiv dosyalarını kapatıp şehir ağına girip araştırmaya devam etti. Şehir ağında Başmüfettiş İvanov hakkında işe yarar pek bir şey yoktu. Bulduğu bilgilerin tamamı dedikodu cinsinden işe yaramaz bilgilerdi.” Herkes dedikodu peşinde” Şehir ağından çıktı. Ofis arşivindeki belgeleri incelemeye başladı. İvanov Operasyonlardan kazandıklarıyla büyük bir servet edinmişti. Lüks içinde yaşamayı severdi.Başmüfettiş olmasının üzerinden 10 yıl geçmişti ancak serveti 20 kat artmıştı. Başmüfettiş İvanov’un kontrolündeki Kredi miktarının 5 milyar Kredi olduğu tahmin ediliyordu.” Şehir ağında ki bilgilerle dosya hazırlanamazdı.Doğruya en yakın bilgileri bulabileceği adrese, Müfettiş Bilgi Bankası’na bağlandı.

Monitörde imlecin devamlı yanıp durduğu buton’a 12 rakamlı Güvenlik sicil numarasını yazıp enter’a bastı. Sadece Akademi Bilgi Bankasına kayıtlı kullanıcılara açık sayfa açılmıştı.Sayfanın üst tarafında 3.derece kıdemli müfettiş Yusuf yazısı vardı. Sayfadaki arama butonuna İvanov yazdı.Beklemeye başladı. Yeni sayfanın açılması 2 saniye sürmemişti. Başmüfettiş İvanov hakkında ulaşılabilecek en doğru bilgilere ulaşmıştı nihayet. Okumaya başladı.” Başmüfettiş İvanov.Başmüfettişler Kurulu üyesi. Yönetim Konseyi Güvenlik danışmanı. Başmüfettiş İvanov Akademi’nin yetiştirdiği şehrin en başarılı müfettişlerinden biridir. Ailesi Büyük İç Savaş’tan sonra Kuzey şehrinden gelen ilk gruptandır. İvanov Güvenlik Akademisi’ni üstün başarıyla bitirerek başladığı meslek hayatında 35.inci yılını tamamlamıştır. Yıllardır hazırladığı soruşturma dosyaları Akademi’de ders olarak okutulan İvanov 10 sene önce Başmüfettişler kuruluna giren en genç Başmüfettiş unvanını almıştır. Başmüfettiş İvanov 7 yıldır aktif görev yapmamaktadır. Başmüfettiş İvanov için hükmetmek servetten önce gelir. Hedefine ulaşmak için “Özel kuralları” vardır. Genel ahlak kurallarına bağlılık hissetmez. Kendisinin Başmüfettişler Kuruluna verdiği Beyana göre kontrol ettiği ofis serveti ve kişisel serveti 8 milyar kredi’dir.” “ Dudak uçuklatacak bir servet.” Yusuf’un aklına gelen ilk düşünce bu oldu. Bulunduğu sayfayı geri aldı. Arama buton’una Kılıç yazdı. Enter’a basıp beklemeye başladı. Açılan sayfada mezuniyet fotoğrafıyla Kılıç Bey gülümsüyordu. Kılıç Bey’in öz geçmişi ve hakkındaki bilgileri okumaya başladı. ” Başmüfettiş yetkili 1.inci sınıf kıdemli müfettiş Kılıç. Yıllardır ‘Şehrin Operasyonel müfettişi’ unvanını elinde bulunduran Kılıç Bey meslek hayatında 35 yılını tamamlamıştır. Prosedürcü ve kurallara bağlı kişiliği ile tanınır. Çalıştığı arkadaşları tarafından en sevilen özelliği ise Vefa duygusu olarak belirtilmiştir.Başarılı müfettişler sıralamasında her zaman ilk üç içinde yer alan Kılıç Bey bilgi kaynaklarını açıklamayı reddetmesi yüzünden Meclisin ‘ Halkın iradesine muhalif müfettişler’ açıklamasının muhatabı olmuştur. Çalışanları tarafından çok farklı özellikleriyle tanıtılan ve sevilen Kılıç Bey’in kişisel serveti 1,5 milyar kredidir.”

Güvenlik Akademisi şehirdeki bütün müfettiş ve güvenlikçilerin dedikodular dâhil bilgilerini bilgi bankasında bulundururdu. Her yıl birinci derecede akrabaları dâhil bütün güvenlikçilerin hesap hareketleri, Finans merkezinden alınan bilgileri kişisel sayfalara eklenirdi.8 milyar krediyi operasyon yaparak kazanmak imkânsız gibiydi. Başmüfettiş İvanov gibi lüks yaşamı seven biri için imkânsızdı.Sayfayı geri alıp arama butonuna İgor yazıp ‘enter’ ladı. İgor”un suç kayıtlarının sıralandığı sayfada hesabındaki Kredi miktarıyla ilgili bir kayıt yoktu. Tekrar tekrar denedi. Şehrin en psikopat suçlusunun hesap hareketleri silinmişti. Şaşırmadı Yusuf. Bu suç örgütleriyle ilişkisi olan müfettişlerin sık sık yaptıkları bir uygulamaydı. Suçlunun takip edilmesini önlemek için “Hesap birleştirme işlemi” yapılırdı. Suçlunun hesabı kapatılarak. Tüm hesap müfettişin veya ofis üzerine devredilirdi. Finans merkezinde hesabı olmayan birisi hakkında soruşturma yapılamazdı. Şehir Meclisi ve Yönetim Binasıyla arası iyi olan İvanov İgor’la tanışınca yeni bir iş alanı keşfetmişti. İgor şehrin en gözü kara ve acımasız suç örgütünün başıydı. Servetini artıracağı her işe gözü kapalı girerdi. Hepsi birbirinden belalı psikopatlardan kurduğu örgütüyle son birkaç yıldır imtiyazlılara savaş açmıştı.Zahmetsiz ve net kazanç hoşuna gitmiş olmalıydı İvanov ’ un . İgor’ la ortak olduğu için Yönetim Binasıyla arası bozulan İvanov 10 yıl önce verdikleri destekle önünü açan İmtiyazlılar’a rakip olmuştu. Kısa süre içinde hatırı sayılır büyüklükte bir suç örgütü kurup İmtiyazlılar’la her alanda kapışmaya başlamışlardı. Yıllar boyunca yakalayıp cezaya gönderdiği suçlularla İmtiyazlılar’ın hâkimiyetini kırmaya başlamıştı. Can alıcı darBeyi vurup yönetimi devralmayı düşünmesi tam da İvanov’a uygun bir davranıştı. Kimse Konsey başkanının öldürüleceğini tahmin edemeyeceği için oluşacak kısa süreli kaos sırasında istediği şekilde yönetimin başına geçerdi.Eğer düşündüğü gibiyse hiç zor olmayacaktı.Başkanın doğum günü kutlamalarının yapılacağı Şehir Meydanı Başmüfettiş İvanov’un sorumluluk bölgesinde bulunduğu için eylem sıkıntısızca başarılabilirdi.

-“Bir taşla iki kuş” diye mırıldandı Yusuf.

Hemen her konuda muhalif olduğu Yönetim Binasının tüm ileri gelenleri orda olacağı için hepsini birden temizlemek kolay olacaktı. İncelediği bilgileri tasnif edip dosyaladı. Saat 18. 30’u gösteriyordu. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı. Karnı acıkmıştı. Öğleyin yediği yemeğin ücretini ödemediğini hatırladı birden. Bilgisayarını kapattı. Karnını doyurmak için kafe’ye geçti. Siparişini verip karnını doyurdu. Çıkarken dijital kartına öğleyin yediği yemeğin ücretini de çektirdi. Dairesine çıktığında saat 20.00 olmuştu. Mutfakta ısıtıcıyı çalıştırdı. Sıcak suya çay ve tatlandırıcı tableti atıp salona bilgisayarın başına geçti. Kasayı vidalarını gevşetip açtı. Kasanın içinde ikinci bir dijital kart yuvası vardı. Sağ paçasını sıyırdı. Ayak bileğinde sarılı sahte dijital kartı çıkardı. Sahte dijital kartı yuvaya sok tu.Kasanın elektriğini açtı. Şehirde herkesin bir dijital kimlik kartı vardır. Tüm işlemler bu kartla yapılır.Yapılan tüm işlemler bu karta dijital olarak işlenir. Bilgisayarlar bile bu kartla çalışır. İnsanlar gizli işleri için sahte dijital kimlikler kullanırlar. Genellikle ölen kişilere ait bu kartlarla şehir ağında tanınmadan dolaşmak ve araştırma yapmak mümkündür. Güvenlik seviyesi yüksek sayfalarda bu kartları yarım saatten fazla kullanmak tehlikelidir. Zamanı aşınca Yönetim Binası tarafından deşifre edilme ve ağır bir ceza alma tehlikesi olduğu için acil durumlar hariç Yusuf bu kartları pek kullanmazdı.

Bilgisayar açılınca Yusuf hemen yönetim Binası Veri Tabanına bağlandı. Veri Tabanında İgor-İvanov yazıp araştırmaya başladı. Veri Tabanı’nda Güvenlik seviyesi AA++ dosyaların olduğu sayfaya girdi. Bu sayfaya daha öncede girmişti. Yirmi Dört dosyasını burada bulmuştu. Sadece Konsey üyeleri ve Meclis Başkanının görebildiği bilgilerdi bunlar. İgor-İvanov yazılı dosyayı download etti. Bilgisayara yüklemeden diskete yükledi. Bilgisayarın elektriğini kesti. Kasadan dijital kartı çıkarttı. Kasayı kapattı. Ağ kablosunu çıkarttı. Bilgisayar açılırken banyoya gitti. Klozetin kapağını açtı kartı plastik kabına koyup klozetin iç kısmına tutturdu. Sandalyeye oturduğunda bilgisayar açılmıştı. Disketi takıp dosyayı açtı. Dosyayı açması uzun sürdü. Bilgisayarındaki şifre çözücü program çalışırken mutfağa geçip kendine çay hazırladı. Program dosyanın şifrelerini çözerken heyecanı artmaya başlamıştı. 45 dakika sonunda program şifreyi çözmüştü. Dosyayı açıp içindekileri incelemeye başladı. Tahmin ettiği her şey doğruydu. Dosya Yönetim Binası İstihbarat Ofisi tarafından hazırlanmıştı. Bilgiler Ofis arşivindeki ve Müfettiş Bilgi Bankasındaki bilgilerle örtüşüyordu. Başmüfettiş İvanov İgor’la ortak olduğundan buyana çok büyük bir suç örgütü kurmuştu. Çoğunluğu kendisinin yakalayıp cezaya gönderdiği suçlulardan oluşan bu örgüt çok büyük eylemler yapacak bir kapasiteye ulaşmıştı. İvanov’un Yönetime karşı çıkabilecek güce ulaşmak üzere olduğu bilgi notu olarak eklenmişti. Yusuf bilgisayarı kapatıp bir sigara yaktı.

Müfettiş Bilgi Bankasında İgor hakkındaki yazılanları hatırlıyordu. İgor Suçlu doğanlardandı. Hayatının her evresi suçla iç içe geçmişti. Acımasız ve gözü karaydı. Düşünmeye başladı. Eylemin planlayıcısı İvanov olmalıydı. Bu çapta bir eylemi planlamak İgor’un yapabileceği bir iş değildi. İgor suç hayatı boyunca planlı iş yapmamıştı hiç. Aklına gelen suçu eyleme döken biriydi. Bu çaptaki bir eylemi planlamak İgor’un kapasitesini fazlasıyla aşan bir şeydi.

Bilgisayarı açıp disketi çıkardı ağ kablosunu taktı. Şehir ağına girdi. Öğleyin mesaj bıraktığı sohbet sitelerine girip kendisine gelen mesajları kontrol etti. Doğruydu arkadaşları da büyük bir eylem haberini doğrulayıcı bilgilere ulaşmışlardı. Hatta bir kaçını üstü örtülü olarak tehdit etmişlerdi. Yirmi Dört bağlantılı mesajlarda eylemi doğruluyordu. İyi ama bunun için kimi ya da kimleri kullanacaklardı? Şehirde böyle bir eyleme katılacak kadar gözünü karartmış kim olabilirdi ki? Eylemin başında öldürülmeyi göze alacak kadar cesur veya çılgın kimler bulunacaktı acaba?

Bilgisayarı uyuma konumuna ayarlayıp dijital kartını çıkarttı. Uyumak için odasına geçti

( Yirmi Dört 6 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 12.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.