Kerbelâ çöllerinde kadim zaman durmuştu

Zalimler, mazlumlara kanlı pusu kurmuştu

 

Kılıçtan geçirdiler masum, salih kulları

Al kana boyadılar kıvrım kıvrım yolları

 

Ehl-i beytin gülleri, “su, su” diye inledi

İstifini bozmadan, kör vicdanlar dinledi

 

Ölümün gölgesinde çektiler nice cefa

Ümmetin can paresi, ehl-i beyt-i Mustafa

 

Cennet delikanlısı, Hakk’a nida eyledi

Ali Asgar beşikte çöle veda eyledi

 

Kerbelâ çöllerinde, kan aktı oluk oluk

Feryat arşa değerken, mübarek yüzler soluk

 

Ümmetin goncaları, Kerbelâ’da soldular

Efendimize komşu, hepsi şehit oldular

 

Yezid’e lanet olsun, Hüseyinlere rahmet

Bir yanda Muaviye, öbür yanda Muhammed…

 

Muharrem geldiğinde hatıranı anarım

Âh İmam Hüseyin âh, senin için yanarım!..

 

Kerbelâ çöllerinde su değil, hüzün çağlar

O acı günden beri, her kum tanesi ağlar

 

Kerbelâ, acıların bitmeyen diyarıdır

Hüseyinler, Aliler hepimizin yârıdır

 

Yüreğimde yangınsın, Kerbelâ âh Kerbelâ!

Vahdet huzura gebe, ihtilâfta var belâ

 

Kerbelâ müminlerin kanayan yarasıdır

İzanların körlüğü, renklerin karasıdır

 

Ehl-i beyte kast eden, haydutlar tayfasıdır

Kerbelâ insanlığın bir utanç sayfasıdır

 

Hüseyin âh Hüseyin, Efendimin torunu!

Zalimler söndüremez ehl-i beytin nurunu

 

Ehl-i beyt yüce soydan; sevmeli, has tutmalı

Muharrem geldiğinde beraber yas tutmalı

                                                                               

M. NİHAT MALKOÇ


( Kerbelâ Âh Kerbelâ!… başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 12.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.