Bir postal mı şaklayan, alnımın ortasına.
Kan damlar yüreğime, al'larım kelepçede.
Hangi ana dayanır, evladının yasına.
Sus dediler sustum, ellerim kelepçede.

Bir zincir mi şaklayan körpecik ayağıma?
Karlar mı yağdı anam, mukaddes toprağıma?
İşkence müstehak mı, şu gencecik çağıma?
Sus dediler sustum, hallerim kelepçede.

Bir tokat mı şaklayan, kulağımın tozuna.
Nasıl uydular bilmem, Amerikan tezine.
Henüz yirmisindeyken, ne yaptılar kuzuna?
Sus dediler sustum, kollarım kelepçede.

Bir cop muydu şaklayan derim ayrıldı etle.
Acılarla yoğrulmuş yüreğime inatla,
Barışık olamazdım, kurulan o biatla.
Sus dediler sustum, yol'larım kelepçede.

Bir kurşun mu şaklayan ayağımın dibine?
Ramak kalmıştı anam, dar ağacı ipine.
Ey zalim sen kimdin ki, köle miydim kapına?
Sus dediler sustum, dal'larım kelepçede.

Bir tekme mi şaklayan, canım acıyor anam.
Yara bere içinde, vücudumda her yanım.
Nasıl aydınlanacak, ki gülüm onca günüm.
Sus  dediler sustum, güllerim kelepçede.

Bir yumruk mu şaklayan, çağıl çağıl çağlarım.
Kerbelayı anarken viran olur bağlarım.
Ben de Allah kuluyum,  (Hz.) Hüseyin'e ağlarım,
Sus dediler sustum, sel'lerim kelepçede.

Bir darbe mi şaklayan, Kul Fikret'im ne dersin?
Can taşır mı aklayan, Kul Fikret'im ne dersin?
Evladını koklayan, Kul Fikret'im ne dersin?
Sus dediler sustum, dillerim kelepçede.

Bu şiirde ki sözlerim, vatanını gerçekten seven Kahraman
Türk Silahlı Kuvvetlerine değil, vatan  hainlerine söylenmiştir.
( On İki Eylül Bin Dokuz Yüz Seksenden Geliyorum başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 13.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.