Ayrılık ölüm kadar acıdır
Her ne kadar
Sende gidenin yaşadığını bilsende
Bazen gideni ölü sayarsın
Yaşadığın sürece
Çünkü kapanmaz yaralar bırakmıştır sana
Tekrar tekrar kanadıği için
Kapanmamak üzere kabuk tutmadığında

Olur olmaz gece veya gündüz
Dinlemez vakit saat
Bakarsın dokunu veriyor yüreğine ince ince
Gök maviden griye
Bulutlar siyah dönüşüyor
Güneşin açtığı bir anda

Sonra sessiz yıldırım ışıkları çakıyor
İç dünyanın semalarında
Ardında gürültüleri duyuluyor
Sonbaharın akşamı misali
Biraz kızıla boyanıyor
Gözlerinle gördüğün her yer

Kendini geçmişin sorgu odasında
Bulu veriyorsun
Ne güzel unutmuştum
Bende gideni
Nereden şimdi aklıma geldi
Dercesine söylenirsin kendi kendine

( Silinmez Geçmişin İzleri başlıklı yazı ÖNDER_34 tarafından 13.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.