Yine gecenin kaçı hüzünlendim ben yine

Dünyanın sonu ölüm, kandık durduk neyine?

Yıkan yıkana, bozan bozana yine Eylül

Dolaşıyor âşıklar vura vura sineye

 

Neden Leyla yüzünden, Mecnun çölde pir oldu

Leyla aşka doyarken, Mecnun çöl kumu soldu

Yaşanmadan mutluluk geçiyor yine Eylül

Aşk diye diye ömür, boşu boşuna doldu

 

Âşık utangaç bakar kalp kükrerken dil susar

Maşuk dertten anlamaz ümitsizlik olur yar

Birkaç günlük zevk için keser gül yine Eylül

Şıpsevdi yere atar, her gün üstüne basar

 

Aşk sonuçta, yaktıkça yakar, gözyaşı akar

Maşuk merhem olmaz da, dert dinlemekten bıkar

Zarar vermiş sel gibi, kaygısız yine Eylül

Ne derdin var deyip de sormaz aşığı yakar

 

Hasret bu yüzden demli çaya nasıl da benzer

Kaynatıp da içmezsem geceyi deler meğer

Değişmiyor kederi kaderi yine Eylül

Yine dolmuş semaver, dem beklemeye değer

  

Aşk emek hasret demek, kalp düşünü süslemek

Aşk yoludur ilahi, Allah’ım gerek demek…

Her saniyede zikir, aynıdır yine Eylül

Kula kul olmak değil, gerçek aşkı istemek  

  

Yine gecenin kaçı hüzünlendim ben yine

Dünyanın sonu ölüm, kandık durduk neyine?

Yıkan yıkana, bozan bozana yine Eylül

Dolaşıyor âşıklar vura vura sineye

 

Saffet Kuramaz

( Hüzünlendim Yine Eylül başlıklı yazı safdeha tarafından 21.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.