İçim parçalandı şu 9 yaşında intihar eden Suriyeli çocuğa. Herşeyden önce çocuk olduğu, sonra da sığınmacı olduğu için. Nereden baksan insanın içini parçalayan bir hayat hikayesi...
Baba eğitimli, Üniversite bitirmiş, veteriner bir adam. Oğlu henüz 1-2 yaşlarındayken tepelerine yağan bombalardan ve şiddetten kaçarak en yakına ülkemize zor atmışlar kendilerini.
Aynı durumda biz olsak ne yapardık?
Devam ediyorum: Baba rehberlik yaparak ailesinin geçimini sağlarken, çocuk okula başlıyor. Çektiği zorluklar onu başarıya yönlendiriyor. Belki de büyüyünce ülkesine dönüp vatanına sahip olmayı hayal ediyordu kim bilir!
Olmadı ama olamadı!
Okulda; evde ebeveynleri ya da izlediği haberlerden beyinleri ırkçılığa kodlanan arkadaşları onu dışladıkça, zavallı Vail El Suud'un gücü her gün biraz daha azalıyor ve geçtiğimiz gün tükeniyor.
Şuursuzca yapılan baskılar sınucu şuurunu kaybederek hayatına son veriyor.
Onu bu sona sürükleyenler de çocuk, elbette onlar da masum!
Benim sitemim onların anne babalarına, toplumu ayrıştıran medyaya, konuya, komşuya, siyasilere...
Minicik bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öğrenciyken yurtta kalıyordum. 4 yıl bitince bizi kapı dışarı attılar. Gidecek yerim yoktu, daha önce yine aynı yurtta kaldığım iki arkadaşımın Haznedar'daki evlerine yerleştim.
Herşey ilk başlarda çok iyiydi ama sonradan çok korktum. Onlar komşularla çok iyi görüşüyor, benim görüşmemi istemiyorlardı.
Sebep olarak da "Komşular iyi insanlar değil!" diyorlardı.
Bayram tatili için arkadaşlarım memleketlerine gidince tek kaldım ve gerçekten çok korktum. Bir gün girişteki yaşlı teyze dışarı çıkarken kapıyı açtı ve "Kızım şu saçlarımı keser misin?" diye sordu. Benim ödüm koptu tabi. Kadıncağız  ısrar edince dayanamayıp eve girdim. Yaşlı amca son derece saygılı "Hoş geldin Kızım" dedi gülümseyerek.
Teyze beni oturttu ve konuşmak istediklerini söyledi.
"Kızım bu arkadaşların senden ne istiyor? Gelip gidip senin hakkında olmadık şeyler söylüyorlar. Apartmandaki diğer komşularla beraber seni sürekli izliyoruz ama hiç de onların anlattığı gibi biri değilsin. Bak evladım biz Aleviyiz, onlar da Alevi ama bizim kültürümüzde böyle şeyler olmaz. Biz insanı insan olduğu gibi severiz."
Ne diyeceğimi bilemedim.
 İzmir'e ailemin yanına gelince kafama takılan bu konuyu Rahmetli Babama açmaya karar verdim. Babam imamdı ve çok aydındı. Olayı anlatınca çok üzüldü ve" Bak kızım biz Erzurum Hınıs'ta yıllarca yaşadık, sizler orada dünyaya geldiniz. Hatırlarsan yandaki komşumuzu çok severdik. Canımızı, namusumuzu, malımızı onlara emanet ederdik. Canım kızım onlar hem kürttü hem de alevi ve hiçbir sorun yaşamadık.
Sizler cahil değilsiniz; insanları inançları, yaşam tarzları ve kökenleriyle ilgili olarak ayrıştırmak ne dine, ne töreye, ne de insanlığa sığar."
İşte bu kadar!
Mekanın Cennet olsun canım babam.
Ailenin ve toplumun insan üzerinde nasıl etkili olduğunun en güzel ispatıdır bu.
Şimdi soruyorum: Bu çocuğun katili kim?
Eğer içinizde zerre kadar insanlık varsa kendi kendinize öz eleştiri yapmanın zamanı geldi de geçti bile.
Mekanın Cennet olsun!
Affet bizi Vail ElSuud, sana sahip çıkamadık!

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
06 Ekim 2019
( Affet Bizi Vail Elsuud Sana Sahip Çıkamadık başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 6.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.