Elli yıllık gurbeti, bıraktım da geldim
Sevinerek geldim de, kavuşmak buz imiş
Kentlere veda dedim, nasıl da yanıldım
Sevgi yürekte değil, kuru bir söz imiş


Dala tek konmuş kuşum, şimdi buralarda
Altmış üç oldu yaşım, şimdi buralarda
Yoktur dikili taşım, şimdi buralarda
Şu ömrümün son demi, acı bir tuz imiş


Alnım ak yeter elbet,illa bana sabır
El tutar,ayak yürür,batsın yere kibir
Umuda bakan göze,asla değmez gübür
Ruhumu okşayan ses, beş telli saz imiş


Geldim ya gitmem geri,bu böyle biline
O bir ana kuzusu, git denmez geline
Yakışık olmaz asla,beş vakti kılana
Yeşeren gül yaprağı, sarı bir güz imiş


Adım başı değiliz, tek tüküz dünyada
Birimiz Giresun' da, birimiz Konya' da
Yarın düğünümüz var, Trabzon Tonya' da
Meğer benim sevdiğim, yaylada laz imiş


Kuru dalı eğemem, ansızın kırılır
Gün gelecek şu beden, kefene sarılır
Kalan bütün hesaplar, mahşerde görülür
İçimdeki kor ateş, sönmeyen köz imiş


Esat KURT- 16 Ekim 2019

( Yanılgı başlıklı yazı esatcan tarafından 16.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.