Bir ilkbahar sabahı başladı.
 Destansı sevda masalı!
Susayan tenlerine inat,
 Neler çekmemişlerdi ki
 Sevda uğruna aşıklar.. 
Gene de umutla tutunmuşlar..
 Vazgeçmemişlerdi aşklarından!  

Tenlerinde yanan kıvılcım,
 Sönmek bilmemesine rağmen,
 Gözleriyle sevişiyorlardı an be an!
 Gözler öyle ya renklerini ne güzel,
  Anlatıyordu gizli saklı ne varsa, 
Bütün ihtişamıyla sergiliyordu,
 Gonca gül mişali sevdalarını!!

  Karar almışlardı evlenecektiler,
 Çocukları olacaktı üç, dört... 
Allah sağlıcakla ne verirse,
 Kımseye muhtaç olmadan ,
Geçinip gidecektiler...! 
Sevdalarına gölge düşmeyecek,
 Ömür boyu mutlu mesut yaşayacaklardı..! 

Her sevda masalı gibi,
Mutlulukları uzun sürmedi!
Karanlık el uzanmıştı ansızın,
Gölge düşmüştü masum aşklarına,
Oğlan ne dil döktüyse yavuklusuna,
Başaramadı olanlara perde çekmeye..!


  Bir sabah yavuklusunun boynuna geçen,
yağlı urgan haberiyle uyandı..!!
 Kıymıştı körpe bedenine biricik aşkı,
Yarım kalmıştı her sevda gibi sevdaları..!!
 Karanlık el sadece körpe bir cana kıymamış,
 Masum destansı bir sevda masalının da ,
Üzerine kara bulut gibi çökmüştü....!! 


 17.10.2109 Ankara P.ÇETİN
( Karanlık El başlıklı yazı Kara kız tarafından 17.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.