30 AĞUSTOS 2013
   30 lu yaşlarda gösteren genç bir adam Konya Emniyet Müdür Başyardımcısı 5 yıldızlı Baş Komiser Ertuğrul OSMANOĞLU’nun bürosunun kapısını hafifçe tıklattı. Sakallı misafiriyle kahve içen Baş Komiser gelen genç adama gülerek içeri gelmesini işaret etti.
-Beni emretmişsiniz amirim.
-Kapıyı kapat içeri gel Nuh Naci.
-Tanıştırayım Hocam Komiser Nuh Naci. Nuh Naci Mahmut Hoca. Buharalı Camisi imam hatibi.
   İlk kez karşılaşan iki kişi nezaketen birbirlerine gülümsediler.”Memnun oldum “ diyerek tokalaştılar. Baş Komiser Ertuğrul Osmanoğlu masanın üstündeki açık laptop’ı kapattı.
-Nuh Naci sana yeni bir görev çıktı.
-Emredersiniz amirim.
-Genel Müdürlükten bir suikast ihbarı dosyası geldi Nuh Naci. Eylül ayı içerisinde Konya’da dini cemaat önderlerine suikast yapılacağına dair İnterpolden bir ihbar yapılmış. Genel Müdürlük dosyayı bize intikal ettirdi. Senin ilgilenmeni istiyorum.
-Emredersiniz amirim. Örgüt işi mi?
-Örgüt işi Nuh Naci. Örgüt kendi kendini ihbar etmiş. Anlayacağın kendini ihbar edecek kadar pervasız bir örgütle karşı karşıyayız. Çok uzun bir tarihi geçmişi olan bir yapılanma.Türkiye'den, bildiğimiz bir örgüt değil. Konunun uzmanı olarak Mahmut Hocayı bilgi vermesi için çağırdım. Sağolsun beni kırmadı. Buyurun hocam.
   Mahmut hoca çalkaladığı fincandaki kalan kahveyi telvesiyle bir dikişte içti. Üzerine bir bardak suyu boca etti. Sakince konuşmaya başladı.
-Estağfurullah Baş Komiserim. Konu hakkındaki bilgim uzmanlığımdan değil sadece merak. Nuh Naci Komserim Hasan Sabbah hakkında bilginiz var mı?
-Hayır hocam. Tanımıyorum.
   Baş Komiser Ertuğrul ve Mahmut Hoca hafifçe tebessüm ettiler.
-Tanımanız mümkün değil zaten Komserim. Hasan Sabbah yaklaşık 900 yıl önce öldü.
   Komiser Nuh Naci duyduklarıyla yüzünün kızardığını hissetti.Bozulduğu şaşkınlığından belliydi.
-Kusura bakmayın Komserim. Hasan Sabbah’ı tarih bilginizi sınamak ya da sizi utandırmak için sormadım. Nerden başlayacağıma bir an karar veremedim. Özür dilerim.
-Estağfurullah hocam. Dokuz yüz yıl önce ölen biriyle bu örgütün nasıl bir bağlantısı olabilir?
-Örgütün kurucusu Hasan Sabbah,komserim. Hasan Sabbah’ın kurduğu bu örgüt Haşhaşiyyun, Fedaiyyun veya Assasin diye biliniyor. Hasan Sabbah’ın sağlığında bu örgüt Selçuklu’nun büyük veziri Nizamülmülk’e yapılan suikastin faili olduğu biliniyor. Örgütün faal olduğu yaklaşık 350 yıl içinde yüzlerce insanı katletti.Döneminde sunni idarecilerin tamamına savaş açan Hasan Sabbah Şeyhül Cebel diye bilinir. Kaynaklarda o dönem idarecilerin zırhsız gezemedikleri yazılı. Hasan Sabbah Şia’nın İsmaili Kolundan ayrılan Nizari koluna bağlıdır. Örgütün faili olduğu suikastlar incelendiğinde Hasan Sabbah’ın aynı zamanda Sunni düşmanı olduğu anlaşılır. Büyük suikastlarının çoğu Sunni idareci ve din adamlarına karşı yapıldı. Hasan Sabbah ve örgütle ilgili teknik detaylara girerek sizi sıkmak istemiyorum.
-Dokuz yüz yıl önce ölen birinin kurduğu örgüt hala faal mi yani hocam?
-Bu konuda benim tam bir bilgim yok Komserim. Ama örgütün en büyük özelliği eylemlerini saklamaması hatta ilan etmesi. Örgütün temel felsefesi Hasan Sabbah’ın şu sözüyle ifade ediliyor; Biz sadece bir kişiyi öldürmekle kalmayıp, bin kişinin kalbine de korku tohumları ekeceğiz. Örgüt eylemlerinin sansasyonel olmasıyla ünlü.
   Mahmut Hoca ceketinin mendil cebinden küçük bir kağıt çıkarıp uzattı.
-Telefon numaram Komserim. Daha sonra ararsanız çok daha detaylı bilgi verebilirim.
   Komiser Nuh Naci’nin kafası karışmıştı.
-Amirim benim kafam karıştı. Açıkça sormak istiyorum. Suikast yapılacak kişilerle Mahmut Hoca’nın bir bağlantısı mı var?
-Hacı Abdurrahman Buharalı’yı duydun mu Nuh Naci?
-Buharalı diye bir gıda şirketi biliyorum amirim.
   Mahmut Hoca kibarca lafa karıştı.
-Buharalı Grup şirketlerinin kurucusudur kendisi. İmam Hatibi olduğum Buharalı Camisini yaptırmıştır.
-?
-Konya’ya gelecek suikastçinin listesinde Hacı Abdurrahman bey’in bulunma olasılığı yüksek Nuh Naci. Hocam çok teşekkür ederim biz sizi daha fazla meşgul etmeyelim. Komiser Nuh Naci daha sonra sizin yanınıza uğrayacak.
   Mahmut Hoca gülümseyerek kalktı. Muhataplarıyla tokalaşıp odadan çıktı. Mahmut Hoca’nın çıkışını gözleriyle takip eden Nuh Naci aklındaki soruyu hemen sordu.
-Amirim özür dilerim ama kafam karıştı. Madem Hacı Abdurrahman suikast
listesinde o zaman Mahmut Hoca’nın konudan haberdar olması…
-Mantıksız geldi öyle mi Nuh Naci?
-Evet Amirim.
   Baş Komiser Ertuğrul OSMANOĞLU önündeki çekmeceden çıkardığı dosyayı açtı.
-İşin doğrusu şu Nuh Naci. İnterpol'den gelen ihbarda isim yok. Örgüt İnterpol’e kendisini ihbar etmiş. Eylül ayında Türkiye'nin değişik şehirlerinde sansasyonel suikastler yapacağını ilan ve ihbar etmiş. Örgütün listesinde ki şehirlerin arasında Konya’da var. Dosya bana geç ulaştı. İlk aklıma Dini cemaat liderlerine suikast yapılma ihtimali geldi. Eğer tahminim doğru çıkarsa Konya’da ki Dini Cemaat liderlerinin isimlerini ayıklamak ve bir liste oluşturarak bu kişileri korumanın zorluğunu tahmin edebilirsin.
-Haklısınız Amirim. 1 Milyondan fazla nüfusu olan ve Türkiye’deki bütün cemaatlerin ve tarikatların bilfiil çalıştığı Konya’da bir liste oluşturmaya kalkışsak …
   Bir an düşündü.
-100 ile 200 arasında ismi listeye almamız gerekir ki bu kadar kişiye koruma sağlayacak ne aracımız ne personelimiz var.
-Haklısın Nuh Naci.
-Ayrıca…
-Aklına farklı bir şey mi geldi?
-Evet Amirim. Madem bu adamlar 900 yıllık gizli bir örgüt. Cemaatlerde bunların bağlantılarının olmadığını nasıl garanti edeceğiz?
-Hiçbir şeyi garanti edemeyiz Nuh Naci. Mahmut Hoca’yla bunun için konuşmanı istiyorum. Diyanet teşkilatında çalışması ve Hacı Abdurrahman’ın yakında bulunması bizim için bir avantaj.Suikast listesinde olabilecek isimleri tespit etmede çok yardımı olabilir.
-Haklısınız Amirim. Yine de bu iş için bir ekip kurmamız gerekecek.
-Onu dert etme Nuh Naci. O kolay.
-Kafama takılan birkaç konu daha var Amirim. İzninizle. Birincisi Hacı Abdurrahman’ın özelliği nedir? Soruşturmanın temeline onu oturtmuş gibi algıladım ben.
-Neyi merak ettiğini anladım Nuh Naci. Hacı Abdurrahman bir cemaat lideri değil. Bir iş adamı emeklisi diye düşündün sanırım.
-Öyle de denebilir Amirim.
-Hacı Abdurrahman’la eskiden tanışıklığım var Nuh Naci. Emniyetten değil Özel hayattan. Hacı Abdurrahman hayatı soyunca Emniyete işi düşmemiş insanlardan biridir. Son derece namuslu ve dürüst bir insandır. Şahitlik yapmak için bile Emniyete gelmemiştir desem yalan olmaz. Hacı’nın kişisel özellikleri beni bu düşünceye itti. Hacı Konya’daki bütün cemaat ve tarikatların saygı duydukları insanlardan biridir. İş adamı olarak düşünürsen de öyle. Ticaret odasının en eski üyelerinden.Duyduğum kadarıyla Dindarı, Sağcısı, Solcusu tüm İş adamları arasında hakemlik, arabuluculuk yapan verdiği kararlara saygı gösterilen birisi. Çünkü neredeyse 45 yıldır çalışan ve etrafında dürüstlüğüyle örnek gösterilen Hacı kendimi Örgüt yerine koyduğum zaman suikast listesine alınacak insanların başında.Olaya bu açıdan bakarsan.
-Anlıyorum Amirim.
-Olay biraz karışık Nuh Naci. Ülkenin içinde bulunduğu ortamı göz önüne alırsak dosya özel ilgi bekleyen bir dosya haline geliyor ister istemez. Bu soruşturmada çok dikkatli olman gerekiyor Nuh Naci. Birincisi İnterpol’den gelen dosyadaki bilgilerden Emniyet’tekiler dahil kimsenin haberi olmamalı. Bu bilgiler duyulursa başa çıkamayacağımız bir dedikodu kampanyasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu dedikodu kampanyası beraberinde bir panik dalgasını beraberinde getirebilir ki bu teşkilatımızı ciddi sıkıntıya sokar. İkincisi Hacı Abdurrahman veya başka birini araç-polis takip etmemiz bize daha çok sıkıntı açacaktır.“Polis sivil toplum liderlerini takip ediyor” şeklindeki bir dedikodu olan sıkıntılarımızı kat kat artırır. Hem hükümeti hem halkı üstümüze çekme riskini göze alamam. Kimse alamaz. Bu yüzden Mahmut Hoca’yla konuşmaya gittiğinde lafı dolaştır.Kesin bir liste falan olmadığını söyle. Yalan değil. İnterpol dosyasında isim belirtilmemiş zaten. Anladın mı?
-Anladım Amirim. İzniniz olursa ben işimin başına gideyim.
-Tamam Nuh Naci çıkabilirsin. Listeyi oluşturunca bana gel birlikte inceleyelim. Haberin olsun Genel Müdürlük yardım teklif etti,kabul etmedim, beni mahcup etme.
-Merak etmeyin Amirim.
   Baş Komiserinden dosyayı alan Nuh Naci odadan çıkıp en alt kattaki çay salonuna gidecekti ki vaz geçip binadan çıktı. Saatine baktı: 11 olmuştu. “Şimdi Mahmut Hoca’yla görüşmeye gitsem namaz vakti yaklaştı. Detaylı bir görüşme yapamam. En iyisi önce dosya sonra Hoca. İzin gitti yine tühh.“
   Geçen sene tam olarak izin kullanamamıştı. Bu seneki izinle birleştirip uzun bir tatile çıkarım diye bu vakte kadar beklemişti. Şimdi de bu iş çıkmıştı. En az bir ay daha izne gidemezdi. Geriye dönüp telsizi danışmadaki polislere bıraktı. İlk gördüğü dolmuşa el kaldırdı. Kaldığı küçük daireye gelen Nuh Naci kahvaltı ve banyonun ardından dosyayı eline alıp uzandığı kanepede incelemeye başladı.

( Yarım Kalmış Romanlar Fedai 7 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 21.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.