Ve yerinde
duramayan başına buyruk bir gülümseme
Aldı
başını yürüdü dudaklarından
İzin mizin
hak getire
Bir
hamlede sıçrayıp
Soluk
soluğa tırmandı dudaklarıma
Ve her
sabah;
Güneşin
uzanıp uzanıp evlerin damını öpmesi gibi
Uzanıp
uzanıp öptü dudaklarımı -evlerin damları kadar çok-
Öptü
Öptü
Öptü…
Su
üzerinde kayar gibi
Bir
dağdan, bir dağa sıçrar gibi
Gökteki
yıldızlar gibi -hem çok yalnız, hem çok kalabalık-
Kararlı ve
cesur
Her
adımda umut
Her
adımda cümbür cemaat bir sevinç
Her
adımda aşkın izini derin derin bırakarak arkasında
-ve kim
bilir, kaç milyon yıldır- Gökyüzünde bağdaş kurup oturan
Ak saçlı
Ay dedeye -aşkın sırrını- danışarak
Ve çelik
bir zırh gibi aşkı yüreğine kuşanarak
Güneşin
yanan sırtında
Yıldızlarla
akın akın ve yalın gülüş aşklarla
Dudaklarımı
işgale kalkışarak
Bir
uçtan diğer uca
Dudaklarımı
-aşktan kalan bir ganimet gibi-
Öptü
Öptü
Öptü…
Bir
uçtan diğer uca/ boylu boyunca
Hınzırca…/
içten içe
Dudaklarımda
bir gülümseme
Bir
gülümseme
Bir
gülümseme
Sorma
gitsin…
Aralık
2018