Akşam saat 19,00’da Yönetim binasının önüne geldiklerinde hava kararmıştı. Kılıç Bey’in üzerinde özel davetlerde giydiği omuzlarında sırmalı yıldızlar bulunan Başmüfettiş pelerini vardı. Şahin yetkili müfettişlerin tören elbisesini giymişti. Omuzlarındaki apoletlerin üstünde sarı simli yıldızlar bulunan apoletleri olan üniformasının göğüs kısmı madalyalarla doluydu. Suzi sade bir gece elbisesi giyinmişti üzerine. Boynunda bir kolye vardı. Aralarında en sade giysili Yusuf’tu. Ofisin gri renkli standart müfettiş üniforması vardı üstünde.Omuz apoletine bir yıldız ilave etmişti. Eylemden sonra verilen terfi ettiğinin işaretiydi bu yıldız.

-Benim gelmem gereklimiydi Başmüfettişim?

-Evet, Yusuf başkan senin gelmeni özellikle istedi.

Mermer merdivenlerin önünde bekleyen görevliler koşup arabanın kapılarını açtılar. Hepside saygılıydı. İçlerinden en yaşlısı;

-Hoş geldiniz efendim dedi. Sayın başkan konutunda sizleri bekliyor. Buyurun.

Görevlinin ardından geniş mermer merdiveni çıkıp kapıdan içeri girdiler. Geniş lobi de iki asansör vardı. Sağdaki asansör 10 uncu kata kadar çalışıyordu.Soldaki asansör sadece Konseyin çalışma ofislerinin ve konutlarının bulunduğu 11 ve 12 inci katlara çalışıyordu. Asansöre binen görevli 12 inci katın numarasına bastı. Asansör ağır ağır yükselmeye başladı.10 dakika sonra Başkanlık konutunun kapısının önüne varmışlardı. Kapının hemen yan tarafında küçük bir kasa vardı. Görevli geriye döndü.

-Başmüfettişim dedi. Başkanlık konutuna silahla girmek yasaktır. Üzerinizi aramamam için emir verildi ancak silah ve diğer metalleri almam gerekiyor.

Silahlarını kasaya koyup kilitledikten sonra zile bastı. Kapı açılınca şaşkınlıkla geri çekildi. Kapıyı açan başkandı. Neşeli bir ses duyuldu.

-Buyurun başmüfettiş lütfen girin bende sizleri bekliyordum.

-Hoş geldiniz Başmüfettiş Kılıç Bey.

-Şahin Beyi tanıyorum. Fırtına müfettiş. Hatırladığım gibisiniz hiç değişmemişsiniz Şahin Bey. Buyurun lütfen.

Şahin Suziyi tanıştırdı.

-Eşim Suzi.

-Hoş geldiniz Bayan Suzi

En sona Yusuf kalmıştı. İçeri adım atarken başkanın gülen gözleriyle karşılaştı.

-Benim için hayatını tehlikeye atan Yusuf Bey. Umarım iyileşmişsinizdir.

-Teşekkür ederim Sayın başkan iyileştim.

Girdikleri salon göz kamaştırıcıydı. Tavandan aşağı sarkan avizeler salonu gün ışığına eşdeğer aydınlatıyordu. Salon tamamen değerli mobilyalarla döşenmişti. Başkan onları pencerenin altındaki koltuklara davet etti. Yer gösterdi. Her koltuğun önündeki küçük sehpalarda cam bardaklarda su ve sarı renkli bir içecek vardı.

-İçecekler limonatadır dedi başkan kibarca.

İçeceklerini yudumlarken sol taraftaki kapı açıldı.İçeriye Lola ve Valentina girdiler. Parlak gece elbiseleri vardı üzerlerinde. Hepsiyle tokalaşıp kibarca hatırlarını sordular. Lola’nın gülümsemesi bugün daha içtendi sanki. Valentina’yla tokalaşırken Yusuf yine kalbinin hızlandığını hissetti.

-Baba misafirlerimizi yemek odasına alabiliriz. Sofra hazır.

-Peki Lola. Buyurun Başmüfettiş yemeğe geçelim. Hep birlikte yemeğe geçtiler. Başkan yemek masasının baş tarafına oturdu. Kılıç Bey’e başkanın yanındaki sandalye ayrılmıştı. Karşısına Şahin Bey ve Suzi oturdu. Şahin’in karşısı boş kalmıştı. Suzi’ nin karşısına Lola bitişiğine Yusuf karşısına Valentina oturmuştu.

Şehirde tüketilen yemekler çalışma kolonilerinde preslenmiş tablet olarak üretilir. Sadece Yönetim binasının Konsey katı doğal gıda tüketir. Şehirde çok pahalı olduğu için doğal gıda tüketimi azdır. Başkanın misafirlerine çok önem verdiği belli oluyordu. Yemek boyunca Başkan Kılıç Bey ve Şahin Bey’le neşeli neşeli sohbet etti. Yusuf yemek yerken başını kaldıramadı. Valentina’nın bakışlarını hep üzerinde hissetti. Haksız da sayılmazdı. Valentina kalın kirpikli iri gözlerini Yusuf’tan ayırmamıştı. Dikkatli dikkatli Yusuf’u inceliyordu. Kaşığı çatalı kullanmasını adeta ezberlemek ister gibiydi. Lola sinir olmuştu kardeşinin bakışlarından. En son dayanamadı işaret parmağıyla dürttü. Şaşkın bakan Valentina’ya doğru eğildi sertçe;

-Ne yapıyorsun Valentina dedi. Hiç adam görmemiş gibi.

Valentina cevap vermedi. Muzipçe göz kırptı ablasına. Suzi’yle göz göze gelince birden yüzü kızardı utandı başını eğdi önüne.Yusuf’ta fark etmişti Lola’yla Valentina’nın fısıldaştıklarını. Önündeki bardaktan su içerken Valentina’yla gözleri karşılaştı. Bardak elinde kalakaldı. İri gözlere adeta daldı gitti. Valentina gülümsedi. Yusuf’ta gülümsedi. Ondan sonra yemek bitene kadar bir daha başını kaldırmadı.

Şahin kıs kıs gülmeye başlamıştı. Nihayet yemek bitti.başkan Di-Ke;

-Çaylarımızı salonda içeceğiz dedi başkan garsonlara.

Koltuğa oturan başkan;

-Başmüfettiş dedi. Şehrimi tanıyamıyorum artık. Gençliğimde sokaklarında rahatlıkla gezilen şehir ne hale geldi böyle? Terör şiddet tedhiş artık tanıyamıyorum şehri. Hatırlarsınız bir dönem Müfettişler sosyal projelere verdikleri destekle başarılı sayılırlardı. Şimdi çok suçlu yakalayan müfettiş başarılı sayılıyor. Ne kadar önlem alırsak alalım suç önlenemiyor. Şehir adeta suç ve suçlu üreten bir organizma gibi.

Başkan Yusuf’a baktı konuşmasını ister gibi.

-Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz Yusuf Bey?

Yusuf Kılıç Bey’e baktı. Kılıç Bey konuş diye gözleriyle işaret edince cevap verdi.

-Haklısınız Sayın başkanım. Şehir şu anda suç üreten bir organizmaya dönüşmüş durumda. Suçluyu yakaladıktan sonra cezalandırmak çözüm getirmiyor bir şeye. Müfettiş olarak suçluları yakalıyoruz ancak bazen ceza bile verilmiyor. Şehirde suçluları koruyan o kadar mekanizma ve kişi var ki başa çıkmak mümkün değil. Suç ve suçluyla mücadele etmesi gerekenler bile suçla iç içe.

-Devam edin müfettiş.

-Açık konuşmama müsaade eder misiniz Başkanım?

-Elbette müfettiş buyurun sizi dinliyorum.

Lola, Valentina, Suzi, Şahin, Kılıç dikkatle Yusuf’u dinlemeye başlamışlardı. Yusuf çayından bir yudum içti. Hafifçe boğazını temizledi.

-Başkanım dedi. Biliyorsunuz Şehir Meclisi,Başmüfettişler kurulu ve Akademi şehirde suçu önlemek için proje üretmekle Güvenlik ofisleri uygulamakla görevli. Şu anda güvenlik ofisleri sadece suçlularla mücadele edebiliyor. Bazen ona da yetişemiyor. Çünkü Suçu önlemek için proje üretilmiyor.

-Niçin müfettiş bazı projeler var uygulanmayı bekliyor.Hatta bazılarına Güvenlik ofisleri karşı çıktığı için uygulanamadı.

Sesini hafifçe yükseltip konuşan Lola’ydı. Bir kaç ay önce müfettişlerle ilgili bir kitap yazdığı için bilgiliydi konu hakkında.

-Haklısınız Bayan Lola bazı projeler üretildi. Ancak suçla içli dışlı yaşayan insanların ürettiği projeler bize pek inandırıcı gelmedi.

-Tanımadığınız insanları itham ediyorsunuz müfettiş.

-Evet, Bayan Lola hem itham hem iddia ediyorum.Mecliste şu anda bulunan temsilcilerin küçük bir kısmı hariç kampanyalarını suç örgütlerinin finanse ettiğini biliyoruz. Doğrudan değil ama dolaylı olarak temsilcilerin çoğu suç örgütleriyle bağlantılı çalışıyor.Buna bazı müfettişleri eklersek ortaya çıkan sonuç şudur;Suçla mücadele etmesi gereken insanlar suçu beslemektedir.

-Suçlarken isim vermenizi beklerdim müfettiş.

-Bayan Lola Sayın başkan emir verirse hemen yarın Konseye isim ve bilgi verebilirim. Konsey ve Başkan dışında kimseye isim verme yetkim olmadığı gibi aynı zamanda suç işlemiş olurum.

Lola bozulmuştu.

-Müfettiş haklı Lola. İspatlanamasa da müfettişin dedikleri doğru. Bunun için Müfettiş Konseyin himayesinde kurulacak özel bir güvenlik ofisinde çalışmanızı istiyorum. Kabul eder misiniz?

Yusuf bu teklif karşısında bir an şaşaladı. Kılıç Bey’e baktı yardım ister gibi. Başkan’da bakışlarını Kılıç Bey’e çevirmişti.

-Benim için hiçbir mahzur yok sayın başkan. Yusuf Bey isterse çalışabilir. Bende ofis olarak gereken desteği kendisine veririm.

-Teşekkür ederim Başmüfettiş. Bu arada sizinde Meclis’te Kurul temsilcisi olarak görevlendirilmeniz için Kurul başkanı’na teklifte bulunacağım. Umarım beni kırmazsınız.

Şaşırma sırası Kılıç Bey’e gelmişti. Elini cebine attı. Tabakasını aradı alışkanlık eseri. Bulamadı.Başkanın teklifini reddetmek uygun olmayacaktı.

-Şehir meclisiyle doğrudan temas halinde olmak istemiyorum sayın başkan. Ancak siz nasıl uygun görürseniz.

Bu cevap üzerine başkanın yüzü güldü.

-Teşekkür ederim Başmüfettiş. Bana gönderdiğiniz aylık raporlarınızda belirttiğiniz konuların tamamına katıldığımı bilmenizi isterim. Sizin gibi bir başmüfettişin Meclis’te bulunmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.Size başarılar dilerim.

Ayağa kalktı gülerek.

-Bu akşam sizleri bilmem ama benim için çok güzel geçti.Sizleri son çaylarımızı balkonda içmeye davet ediyorum.Belki bende sizlerle bir sigara içerim.

-Babaaaa.

-Bu gece beni rahat bırakın Lola. Hayatımı kurtaran ve şehrimi kurtarmak için bana yardım etmeyi kabul eden bu insanlarla güzel bir gece geçirmeme engel olmayın.

( Yirmi Dört 21 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 28.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.