‘’Hayat uzmanlık alanım değildi. Ama hevesli ve yürekliydim.’’ (Alıntı)

 

 



Şehla bir düşün habercisi içimdeki yangın:

Söylem benzeri muhteva

Kaydı kuytu olmayan bir mevtadan da hallice

Çökkün dizlerinde mevsimin

Kayıp bir muhtıra

Celbi olsa bile ömrün

Kanaviçesi zeminin

Destur bellediğim her dua

Kökümden kopmakla tehdit edildiğim bir izlek

Sefasını süren her imgede saklı neşrim

Ölümü tadan bir mersiye

Düştüğüm dalımdan

Yılgın bir mavi

Aşkı ihbar ettiğim de yalan, azizim.

 

Soytarı bir gölgeden kaçıp da

Gizimi giydiğim seyrüseferi ömrün

Kopçası kopuk mu nedir mevsimin?

Ah, düşler, azizim:

Düşkün kollarında mizacın

Beylik bir nazire

İklimlerden kopup gelen o yılgı:

Özneme ihanet ettiğim her satır sonu

Koyultulmuş gözlerinde asi rüzgârın

Delişmen gönlün intiharı

Şiire benzeyen ara yollarında şehrin

Küstüğüm dağlar.

 

Seyrinde olsam bile izafi bir coşku benimki

Şölen mahiyetinde her dize

Kümelediğim hece hece

Saf tutan bir m/eziyet

Yuhalan çuvaldızı batarken bendime

Ah’lar kavurur da kavurur yeli;

Sefil bir tebessüm askıya aldığım her seheri de

Düşlerken közünde varlık

Özünde savruk

İddiası aşkı azık eden bir methiye.

 

Düş pazarında geçit vermese de illet gerçek

Hayatın devasa hıçkırığı

İblisi mimleyen bir melek gibi omzuma konan gece

İnhisarı yarımların

Yarınlara yüklediğim bir sefa

Bucağımda olmasa da yürekteki seda.

 

Kifayetsiz satırlarda

Yatak döşek hazan

Gözlerinde ela zevcesi şiirin

Korla yatıp kalkan her köle im

Elbette başının tacı emrinde olduğum yüreğin

Kefenimde sarı düşler.

 

Güneşin nezdinde kaykılan bir yıldız

Vedası illa ki hüzünlü

Kayrasında günü birlik bir sevda da değil hani

Cefa yüklü doğasında evrenin…

 

Tevekkül yüklü cariye

Şah dizelerin aşk bildiği.

Surdan kaleler elzem bir özne

Kavuşulası günün methiyeler dizdiği.

Sultanıyım ölümün;

Kelebek mizacında mutluluğun doyamadığım

Her yenilgi yeniden doğ, dercesine:

Kefesinde b/ölündüğüm bir künye

Zaafların nakşı endamlı bir vazgeçiş adeta

Hicranı yalıtan anlık neşe

Bir tebessüm daha armağan ederken Mevla

Sonlanmadan naif eda

Zimmetli olduğum umut…

 

Aykırılığımda dahi ihanet etmediğim benlik

Bir şeref, azığa alındığım;

Bir katre, izleğinde saklı kaderin

Rölantiye aldığım bilumum duygu

Gönüllüyüm bir kez ölüp doğmaya:

Gömülü tüm hazine sevdalandığım şu kısacık ömürde.

 

 


( Zimmetli Olduğum Umut... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 6.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.