Na't, F. Selçuk Soylu


Perperişan habire, karman-çorman dünyamız
Yoksun, eksik ve fakir hem bayağı rüyamız

Güya bir iddiayla söyleniriz “ümmetiz”
Bir varmış bir yokmuş hem sanki bir hayâletiz

Ne mekâna ad verdik, ne zamanla uyuştuk
Düzlükler uzak kaldı, sarp yollarda yokuştuk

Bir kuyuya düştük ki, ne mümkün kolay çıkmak
Sersefil hem bedbahtız, her taraf çıkmaz sokak

Bir araya toplansa, serilse sereserpe
Yığın yığın günahlar, yeter de artar derde

Umudumuz bir sensin, korunağımız bir sen
Tepetaklak bu devir, sarpa sardı bu düzen

Mümtâz ipten koptuk biz, dağıldık tesbih gibi
Karalara boyandı, göğümüzün mavisi

Atalet boynumuza, urgan oldu asılı
Mevsimleri yıllara küstürdük ah hâsılı

Zemheri bir ân gelir, lime lime ederler
''Hani ya ne getirdin, bohçanda ne var'' derler

Bize de bakar mısın, nurdan yüzünle bir kez
Ah öyle mahcubuz ki hem değiliz mücehhez

Ne olur bir tebessüm et, tüm iksir ve hem sırla
Bu vehamete ya bir form at ya da sıfırla

Geçmişten geleceğe, değişmez saltanatın
Hem tahtında sen varsın, çift konumlu hayatın

Ne yaparız yapayalnız, sen de olmazsan kimiz
Şefâat Efendimiz, şefâat Efendimiz...

( Na't başlıklı yazı furkanselcuk tarafından 7.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.