Yok oldum. İnsanlar görmüyor
Geziniyorum aralarında…
Dertleri günahlar- sevaplar,
Değişiklik yok karalarında…
Utangaç kılıyor ayıplar
İçlerine yapmışlar kafesler
Ne mekân ne de zaman kayıp
Merhem olmuyor yaralarına
Kalbine yabancı sevgisi,
Duvarı olmuş naralarına
Ben diri onlar çırpınıyor
Girmezler ilahi halkalara!
Dalgaların haykıran dili,
Sese ruh veren aynı pili…
İnatlaşıp yaşarken deli
Acımı kat kat artırıyor
Ben diri onlar çırpınıyor
Baktıkça içim parçalanıyor!
Perdeler renkten renge girmiş
Gözleri kamaşırken görmüyor
Her perde açar nesi sırmış
Hiç bir kul nedenmiş bu sormuyor
Perdenin ötesi nur olmuş
Ondan yansıyan ar yormuyor
Lakin ezber bu bayat sevda
Gölgeleri aynıdır-simsiyah
Ben diri onlar çırpınıyor
Günahın yükü yakalarında!
Yüzeyde ak sanılan akış
Kıskanç eliyle içten sarıyor
Altında balçık kuruluğu
Allak bullak edip de yarıyor
Alışkanlık, yaşanmışlıklar
Binbir çeşit dertleri karıyor
Uyanmalıdır çırpındıkça
Nefisten gelen bu çamurdur!
Acısı beneklenmiş tende
Büyüdükçe öldüren gururdur,
Bitsin yalnızlık odu birde!
Ben diri onlar çırpınıyor
Uçarken ruhum semalarda!
Tuna, Osman Paşa’dan beri
Kimlere baş eğmedi ki böyle
Fıratsa aktıkça zaferi
Müjdelemedi mi haydi söyle
Amazon dedikleriyse tek
Ersiz aktı aşkı böle, böle
Aktılar ama hep sonunda:
Onlar aktıkça asi nehri
Suriye’de halklar kandırıldı
Dünyayı seven gözlerini
Büyüttükçe küçüldü imanı
Bulamaz sıçrasa özünü
Tek güvendiği insan-saf liman
Vursa da faydasız dizini
Akıyor aynı damardan kan…
Ben diri onlar çırpınıyor
İhanet ettikçe davasına!
Ölmek tenden çıkmak değil ki
Ruhundan tene etkiye tepki!
Duyarsa dostunun sesini
Şifa bulmaktır derdide belki
Lakin dünyayı eden talan
Görmeyecek mi hepsi yalan
Kıyametini hisseden biri
Tövbekar dökmeyecek mi nalan
Ben diri onlar çırpınıyor
Kul oldum yok oldum ya sebebi…
Saffet Kuramaz