..

yığınsal düşer yer-yüzüme
karakış dolunayı 
ışığıyla umarsız ilânlar sızdırır
ardışık dallarda biteviye akıl tutulmasına
nutkumun yaprağı küle döner yanan ulu ağaç gövdesiyle
 
dişli sözlerde çiğnenmiş yaşam malzemesi 
etkisiz hâle giderim 
telleri kanar sınırların 

insanlığı tüfenk'kin ucuna koymuşlar babalar
süngüsel ve düşünsel müeyyide

patlayıcı öfke çukurları üstünde kızgın çalılar
paydaşı değilim d'er ölü canların

masumiyet gelir-geçer tenkitiyle nedensellik aranır 
çareyken yakılan ânılara

provoke kürsüleri sevgi-saygı söyleviyle kırılır 
kanadında homojenik özgürlük uçurtması

kabahat gelin olmuş ajitesinde ç'özüm-saklanır ardına sütre'siz meclislerin 

insanı olmayan bir kâinat yaratmış tanrılar
utanç içine sığar mı nobel-jürisel özür ilâhımdır demeden ?
beynimin içine kazınıyor soykırımın toplu çığlıkları-ve tedhiş isyan intikam cangılı
senfoni değil bu ağır detone bir arya

bakınız bal'kana-tüm insanlığın cesetleri ayakta
ve artık
havale kabulü yasaktı tanrıya !!







..
( Karakış Dolunayı başlıklı yazı tutsak yelve tarafından 12.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.