Sözcükler yalın ayak,

Aşk ise kıyamda bir rubai.

Esintiden dönüşen maviye

Bir sekant, bir asır…

Müptelası olduğum aşk

Kazıdığım her satır

İçimde emsalsiz bir masal

Sevecen yüreğin nefsinde kor acılar

Sancılı mevsim

Elini koy, dediğim her zerre

Gönül bağında kekremsi mazi

Belki de geviş getiren sanrılı her hece.

 

Lacivert nispet ederken maviye…

Ah, azizim;

Sanır mısın ki;

İçimden gelen bunca duygu

Derdest varlığımdan sana uzanan

Her yıldız

Gönül gözümde köpüren

Nispet yapar mı durduk yerde geceye?

 

Bir lahit ise yazdığıma binaen

Bir sabık düşse yandığımın meali

Şiirimsi bir tat kalır da kalır geride

Ve üşüşen yüreğime soluk rengi mahzunluğumun;

Mahmur reçinesinde ömrün

Dokunaklı ya da değil

Ne ise kardığı yüreğin.

 

Sezilerim, azizim…

Ben ki sefil bir azize

Ömre hitap eden her düşünce

Kavururken gün ve gece

Rahminde atlas yorganın

Bil mukabil, dercesine

Nüfus eden tinime

Rencide edilesi her şarkıda saklıyım…

 

Göğün kanatlarına konsam da

Uçmadığıma şahit sanma hani:

Ne pervasız bir kuşum

Ne de pervazına konduğum omzundaki direnç

Kırılırken içimde

Minnet etmediğim sair gölge.

 

Ben ki;

Sığındığım göğsüne yaman dağların

Ve sen ki;

Yaralı mizacımla tarafınca sınandığım

Şimdi şevkle uyanır içimdeki ebabil

Sonrama armağan ettiğim

Cinasla yüklü bir şiir

Tebessümün de eşiğinde aciz benliğim

Ne de olsa öykünmüştüm ben mutlu bir hikâyeye.

 

İşin özü şu ki, azizim:

Özrümle ve hatamla sev beni.

Düşen dudaklarından her altın hecenin

Ben ki kızıl mahsulüm

Sefil bir yolcuyum da bazı bazı

Islandığım hangi duraksa

Kıyıma uğradığım

Mermer mezar başlığımla

Ölmeden sana tutunduğum.

 

Göğün dokusunda saklı bak yüreğim:

Sevdanın da penceresi okuduğum

Her hutbede

Anarken ismini

Bil de saklı tuttuğumu seni

Hem dua mı kaldı yürekten eksik etmediğim?

Ayan beyan aşka kefilim

Evrende sağalttığım her düş

Sönük bir düşüşün de muadiliyim.

 

Pimimi çoktan çekti ölü kuşlar;

Mabedimde sürüklendim sürükleneli

Ne zaman ki şiir olmaya ant içtim

Nezdinde kürediğim her dizeydi hani

Aşkla sabrı katık ettiğim.

 

Dokunulmazlığım dünden;

Vefamsa soyumdan:

Aşka tutkun ve tutuklu

Yandığım kadar şiirlere mezeyim:

Kurşun ağırlığında olsa da yorgunluğum

Kukumav kuşlarından mustarip

Bir sefil serçeyim

Aşkın indinde

Uçmayı bile beceremediğim müspet

Aşkla ayrışan yüreğimde saklı metanet

Kindar neslin uzağında duru bir heceyim

Gülümsediğim kadar da müptelası olduğum

Acıların sönmemiş ferinde saklı dualarım.

 

Unutmadığım aşikâr

Sevmediğin de yalan değil hani:

Eksik etmediğim hangi mizansen de

İzin verseler de çıksam şu yokuşu:

Ya, sonrası mı?

Allah kerim, be azizim:

Varlığıma nispet yapan hoyrat rüzgârın nazarında

Düşsem de gözünden lahza lahza.

 

 

 

( Aşk Kıyamda... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 22.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.