Yazımın başlığı aslında göze ne kadar hoş geliyor değil mi? Anadolu Müslümanlığına ileride gelecek olup öncelikle bu söylemi dillendiren sözüm ona bir milletvekilinin hezeyanından bahsetmek istiyorum. 

Büyük bir memlekette yaşıyoruz. Tarihiyle, kültürüyle, insanıyla ve potansiyelleri ile eşsiz bir ülke. Halkı çok büyük bir çoğunlukla Müslüman olan ve tarih boyunca da böyle olmuş bir ülke. Güzel ülkemizin yasama organı meclisimizde geçtiğimiz günlerde bir alkol tartışması aldı yürüdü. Herkesin yaşantısı kendine elbette, bunun meclis kürsülerinden dillendirilmesine taraftar olacak değilim. Lakin alkolü de savunacak halim yok. Nitekim benim ve tarih boyunca olduğu gibi milletimin itikadı ve inancına göre de alkol bir cürümdür. Mecliste tartışma sürerken bir grup başkan vekili çıktı dedi ki; ''Kendi evinde bir iki kadeh içtiği içkiyi günah saymayan bambaşka bir Anadolu Müslümanlığı vardır!'' Evet, ifade tam olarak bu, eksiği var fazlası yok çünkü tombala falan da karıştırdı işin içine. Bu ifade 'Fala inanmam falsız da kalmam!' gibi bir şey oluyor herhalde. Bu görüşe sahip olan grup başkan vekili malum bir zihniyetin partisinde vazife sahibidir. Evet, geldiğimiz itikâdî duruma bakar mısınız? Her önüne gelen helali haramı belirler olmuş, kafasına göre fetvalar vermektedir. Aslında işin özü şudur; inandığı gibi yaşamayan, yaşadığı gibi inanmaya başlar! Ben şahsen Anadolu'da içkiyi helal sayan bir Müslümanlık görmedim de, duymadım da. Zira Anadolu Müslümanlığı Medine'nin Kubbetü'l Hadra'sına gönül bağlamış tertemiz bir itikadın Müslümanlığıdır. İçki içmez mi Anadolu insanı? Ellbet içeni var ama bunun günah olduğunu kabul ederek içer. Çok karşılaştım 'Günahım çok, çok içtim.' diyen samimi insanlarla. Hatta içki sefasına giderken besmele çeken arkadaşını uyarıp 'Günah işleyeceğiz niye besmele çekiyorsun, hemen tövbe et!' diye içkiden caymayıp besmeleye tövbe ettireni de var. Allah hepimizi ıslah etsin. Bu malum grup başkan vekili böyle bir hezeyan zırvalayacağına, 'Yahu içmek iyi değil ama ne yapalım biz de iyi olmadığını kabul ederek içiyoruz.' dese kimseden itiraz gelmeyecek. Ama adamdaki cür'ete bak sen ki, helal haram tayin etmeye kadar götürüyorlar artık işi. 

Ama ben bu grup başkan vekilinin de tamamen art niyetli olmadığına inanıyorum. En azından inanmak istiyorum. Bu zihniyete mensup çoğu insanın laiklik ile İslam arasında sıkışıp kaldığını düşünüyorum. Biraz iddialı bir çıkış yaptım belki ama izninizle izah edeyim; Anadolu irfanı ve Anadolu Müslümanlığı bin yıldır bizim genlerimizde işlenmektedir. Osmanlı'nın son dönemleri ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde her ne kadar fakirlik, gerileme ve gelişememe meselelerine gerekçe olarak din öne sürülmüş ve tabiri yerindeyse bir dinsizleştirme politikası en sert şekilde yürütülmüş olsa da, Anadolu Müslümanlığı buna da direnmiş ve iman ve itikadını muhafaza edebilmiştir. Üstelik bu menfur politikaların yürütücülerinden pek çoğu bile kendilerinin de Müslüman olduklarını belirterek tamamen İslam'dan kopamadıklarını itiraf etmişlerdir. Yakın tarihimiz böyle yüzlerce ve belki de binlerce vesikayla doludur. Laiklik dini sosyal hayattan, hukuktan ve devletin işleyişinden soyutlamakla kalmamış, insanları da dar bir kalıba sokmuştu. Bu grup başkan vekili de o politika yürütücülerin devamı niteliğindedir ama Anadolu İrfanını kabul etmek mecburiyetinde kalmıştır. Zira içkinin helalliğini bile tartışmaya açması, kendisinin de dinden soyutlanamadığının en bariz göstergesidir. Uzun lafın kısası, Anadolu Müslümanlığı diye iftiralarla dolu bir Müslümanlık imajı çizmeye kimsenin hakkı da haddi de yoktur. İnşaAllah mevzu anlaşılmıştır.

Son olarak;

Doğrular zamana göre şekillenemez. Doğru tektir ve O da Hakk'tır. Zaman ve mekan doğruya göre şekillenmelidir.
Vesselam.

Mahmut UZUN
( Anadolu Müslümanlığı başlıklı yazı Mahmut Uzun tarafından 26.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.