Dem-i Sevda


Biz seninle sineye hatırdan duvar ördük
Ömre mal edip canı vuslat ve hazan gördük

Rehberi mana olan hükümsüzlük içinde
Bendimizi zorlayan kendimiz kadar hürdük

İliklerine kadar gönülde çoğaldıkça
Alfabede suskunluk âh‘ın dilinde gürdük

Zirvesinde dağların arandığı bulutta
Ortalığı kavurup deryayı yakan hardık

Dudaktan çıkan sözde şad eden kara gözde
Yadeller sılasında ahde vefayı sorduk

Hafızamızda devran dönüyorken özgürce
Sarsılan ruhumuzla sığındığımız gardık

Ağrıyan başımızda ağırlık sınandıkça
Nefsimizin şehrinde karanlıklarda kördük

Sevenden sevilene renklerin ahengiyle
Hakk’ın kalp durağında bekleyişlere yerdik

Sermayesi çift kanat bir güvercin sırtında
Çölde yağmur arayan susuzluk kadar vardık

Mülkiyeti kendinden mülkün sultanı varken
Nasipten nemalanan elde avuçta kirdik

Mutluluk imar eden Hakk dostunun yanında
Sarhoş gezen ayağa ziyâsı kadar yardık

İncinmişlik duygusu zarif veda edince
Özde hicran yarası göze yaraşan ferdik

Cana seyri seferde bir ömürlük bostanda
Sadrında gül yangını külü savrulan yârdık

Değer boşluk biçtikçe niyet kelam ölçtükçe
Estikçe bad-ı sabah gönün içine dardık

Biz aslında ateşin uzayan gölgesine
Biraz sevda biraz haz biraz da hasret sardık.

Nezahat YILDIZ KAYA
( Dem-i Sevda başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 30.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.