Doğruyu tavsiye edip ne okuyan ne de yorum yapan var…
Aşk diyorum, dünya diyorum, ye iç eğlen diyorum, koşuyor hatta uçuyor yorumlar,
alkışlar… Ya hu biz ölüme gidiyoruz, bu dünyanın nimetleri yok olacak… Ne kadar
sıkı sıkıya sarılsan, bizimle kal desen kalmayacak! Giydiğin elbiseyi ne kadar
giyersin ki… Yediğin yemeği bir daha yer misin ki? Satın alsan bir ev küçük
dersin büyüğünde olur gözün… İsteklerin sonu var mı? Elde edince mutlu olan var
mı? Kim ağlamıyor, kim çaresiz bakmıyor, kim hasta olmuyorum diyor, kim
kusursuz ve mükemmel ki diyor… Madem bu eksiklikleri görüyoruz, mükemmel olana
yön vermek gerekmiyor mu? Size mutlulukta, iki cihanda saadette, ölümsüz aşkta,
doyumsuz nimetlerde vaat eden Kur ’anı neden okumuyorsunuz ki? Ne aklınıza söz
ettirirsiniz, ne ilminize toz kondurursunuz, ben yarattım diye gezer durursunuz
dünyayı… Yok, böyle yaşam… Acısız bir dünya yok, bu dünya da cennet yok… Aksini
mi iddia ediyorsunuz, haydi ispat edin öyleyse?
Bugün yılın son günü… Ne ağaçlar kaldı ormanda, ne
güller toprakta… Neyi kutluyorsunuz? Cennet müjdesi mi aldınız, yoksa ölüme çare
mi buldunuz, yoksa başka müjdeler mi sundular… Savaşlar mı bitti, depremler mi
yok oldu, fırtınalar mı dindi, yoksa kışın elbisesiz gezeceğiniz bir hava mı
var? Kim elinize yüzüne bakarak, sen neymişsin
be abi deyip, önünüze karşılıksız maideler mi döktüler? Cevap, yok, yok… Bak
yüzünden bir kırışık daha peydah oldu. Bak biraz daha yaşlandın… Bak senden
geçen her an neler alıyor, neler… Yoksa terk ettiklerini mi kutluyorsun?
Bu gece düşün, ben nereye gidiyorum de… Yaptığın
hataları günahları halksızları bir bir düşün… Yapmayacağım de… Tövbe et… Eğer
yapmazsam seneye yaşarsam daha da kötü olacağım, hissedeceğim de… Rabbine
sığın, ona ibadet et, tefekkür et… Rabbini tanı, aşkını keşfet… Ona teslim
olduğun için mutlu olacağını düşün, yeni yıla muhteşem bir efor ver…
Ne yaparsan ne seçersen sonuçlarını sen yaşayacaksın
ve ona katlanacaksın… En doğruyu seç lütfen… At sigarayı, içme alkolü… Günaha
gitme ne olur!
Saffet Kuramaz