Gri Düşlerim

Gönlümdeki güllere bulaşan

Ağır hasret kokusundan dalmışım

 

Dörtnala giriyorsun her zaman

Yumunca gözlerimden içeri

 

Gittiğini anımsatıyor her gelişin

Kızıl bir şafaktan doğarken

Kahveni yarım bırakıp

Öksüz sevdamın elinden tutup

Can havliyle geri battığın anı

 

Karanlığın rengini yırtan

Dolunayı sırtından indirip

Elinden boynu bükülmüş yıldızları alıyorum

Alnından öpüp hoş geldin diyorum

Gri düşlerime

 

Bu sahneden gamlanan bulutların

Dudakları titriyor

Yandıkça inliyor düşerken damlalar

 

Susuz bahçemdeki çiçekler

Boyunlarını kaldırıp tebessüm ediyorlar

Kokmuyorlar gönlümdeki gülden utanıp

 

Ayrılık azabından başını taştan taşa vurup

Feryat etmekten ses telleri kırılmış bir rüzgâr yanaşıyor

Sessizce gözün aydın ediyor

Gelmiş diyor imrenerek

Sağ ol diyorum darısı senin başına

 

Kahven soğudu

Neredeydin otuz yıldır diye soruyorum

Gözümün nuruna

Çaresizlik süzülürken ela gözlerinden

Anlaşılıyor bağlandı yollarım dediği

On yıl daha diyor on yıl daha

Gri düşlerde buluşalım diyor utanarak

Gökkuşağı fincandaki kahvenin hatırına

Tamam geç kalma diyecekken tam

 

Baba baba diye çağırıyor çocuklar

Yemek hazır…

( Gri Düşlerim başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 8.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.