Çocuğunun hafız olmasını isteyen aileler, bir hafız yetiştirmenin nasıl olduğunu, aile olarak sorumluklarının neler olduğunu araştırmaları gerekiyor. "Benim çocuğum hafız olacak" demekle hiç bir çocuğun hafız olamayacağını, Kur'an-ı Kerim'i ezberlese bile unutacağını bilmeleri gerekiyor. Çocuğunun hafız olmasını isteyen aileleri bu konuda başta hafız yetiştiriciler olmak üzere Kur'an-ı Kerim'i hıfzetmiş olan herkes bilinçlendirmeli. Hafızlık bir yaşam tarzı olarak kabul edilmeli. Bitirilmesi gereken bir okul, tamamlanması gereken muvakkat bir iş değildir hafızlık.

Anne-baba hafız olmasalar bile Kur'an-ı Kerim'i iyi derecede okuyabilmeli. Bunun için en azından temel seviyede mahreç, tecvid ve kraat eğitimi almalılar. Kur'an-ı Kerim ile ilgili sûre sayısı, secde ayetleri, cüz sayısı, nüzûl sebebi gibi genel bilgilere sahip olmalılar. Evde düzenli Kur'an-ı Kerim okuyup çocuğa örnek olmalılar. Bu şekilde hafız olmasını istedikleri çocuklarının Kur'an-ı Kerim'i sevmeleri ve ona alaka göstermelerini sağlamış olurlar.

Çocuğunun hafız olmasını isteyen bir aile namazın "dinin direği" olduğunu iyi kavramalı. Kur'an-ı Kerim'i hıfzetmiş veya Kur'an-ı Kerim'den sûre/ayet ezberlemiş olanların unutmamak için tekrar etmesi gerekir. Bunun için de ezberlenilen yerlerin namazlarda okunması gerekir. Namazlarda sürekli kısa sûreleri okumak diğer yerleri unutmaya sebep olur. Özellikle yeni ezberlenmiş yerleri okumak, hatta bir rekatta bir sayfa okumak alışkanlık haline getirilmeli ki ezberler pekişsin. Bilinmeli ki aslına ve amacına uygun şekilde kullanılmayan her şey çürümeye, yok olmaya mahkumdur.

Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur: "Çocuğunuz 7 yaşına geldiğinde ona namazı emredin. 10 yaşına geldiğinde ise ona namazı ve orucu emredin. Eğer gevşeklik gösterirse onu terbiye edin."

Bir çocuğun 7 yaşında namaz kılabilmesi için, namaz kılacak kadar bilgiyi 7 yaşına kadar öğrenmesi gerekir. Çoğu anne-babalar aksini düşünüyor olsa da bir çocuk 7 yaşına kadar pekâlâ namaz kılabilmek için gerekli olan dua ve sûreleri ezberleyebilir. Yeter ki evde çocuğa yedi yaşından önce namaz sûre ve dualarını öğreten birileri olsun. Bu konuda başarılı örnekler var. Hatta 2000 yılında Adapazarı'nda 5 yaşında bir kız çocuğu Yâsin Sûresini ezberden okumuş, ben de dinlemiştim. Tecvid ve mahreç bilgisi de gayet güzeldi. Okuyarak değil, dinleyerek ezberlemişti.

Esasında, çocuğunun hafız olmasını isteyen bir aile, çocuk doğar doğmaz onu Kur'an-ı Kerim ile tanıştırmalıdır. Görme duyusu yeterince gelişmemiş, okumayı da bilmeyen bir çocuğa Kur'an-ı Kerim dinleterek onun zihin gelişimine en güzel katkıyı yapmış olurlar. Özellikle annenin sesinden Kur'an-ı Kerim dinleyen çocuk bilinçaltında Kur'an-ı Kerim'e daha iyi aşina olacaktır. Bu da çocuğun ileride çok kolay ezber yapabilmesine vesile olacaktır. Unutulmamalı ki; taşı delen suyun sertliği değil damlaların sürekliliğidir.

Çocuk duyduğunu anlama ve konuşma yaşlarına geldiğinde başta ebeveyni olmak üzere aile fertleri ona Kur'an-ı Kerim'den kelimeler tekrar ettirerek ezberletebilirler. Kelimeleri kısa ayetler ve dualar takip edebilir. Hatta kelimeler tekrar ettirilirken yazılı olarak da çocuğa göstermeli ve çocuğun o kelimeleri fotoğraf olarak bilinçaltına kaydetmesi sağlanmalıdır. Dinleyerek ezberleme görme duyusu ile desteklenerek ezber daha kalıcı hale gelir. Bu, çocuğun ezber yeteneğini geliştirecek ve daha fazlası için de cesaret verecektir.

Bu arada dikkat ve riâyet edilmesi gereken önemli bir husus var: Tedricilik. "Derece derece, aşama aşama" demek olan tedricilik, bir amacı gerçekleştirmek için aktif sabır göstermektir. "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz" hadis-i şerifini prensip edinmeli. Aksi taktirde, iyi bir şey yapıyor olduğumuzu zannederek telafisi imkansız vahim sonuçlara sebep oluruz. Niyetin iyi olması yetmez, o niyeti gerçekleştirme istikametinde yapılanlarında doğru olması gerekir. Burada "doğru"dan maksat ise kişilerin şahsi kanaatleri değil Kur'an ve Sünnet çizgisi, selef-i sâlihîn yoludur. Bunun için de tüm prensipleriyle "meşveret" olmazsa olmazdır.
( Kuran-ı Kerimi Hıfzetmede Ailenin Rolü başlıklı yazı Recep K. tarafından 10.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.