Başkan oval ofiste Ulusal Güvenlik Danışman’ının getirip önüne koyduğu Kasım Süleymani’nin kalın, kabarık ve gizli dosyasını inceliyordu. Birçok birimin üst düzey yöneticilerini çağırıp çok sayıda soru sormuş, kendince planlanan suikastın nelere yol açabileceğini sorgulamıştı.  Bu konu gündemiyle topladığı Güvenlik Konseyi’nin tüm birimlerini aktif hale getirmiş, tüm boyutlarıyla konunun tartışılmasını sağlamıştı.

Danışmanı yanına gelerek “Efendim aşağıda sizi S.R. ’de bekliyorlar. Başkan isteksizce yerinden kalkarak Beyaz Saray’ın zeminindeki hassas operasyon kararlarının verildiği S.R.’ye yöneldi. Odada masanın etrafında toplanmış olan CIA, FBI Başkanları, Başkan Yardımcı, Savunma ve Dışişleri Bakanı ayağa kalktı. Dev ekranda insansız hava aracının göndermekte olduğu canlı görüntüleri vardı. Hedefteki adam yıllardır CIA ve MOSSAD’ın takibi altındaydı. Suikast hedefindeki adam ısısız bir yolda ilerleyen aracın içindeydi.

CIA Başkanı kısa bir sunum taptı. Hava Kuvvetleri Komutanı, Başkana dönerek “Efendim, emriniz nedir?” diye sordu.

Başkan operasyon başlasın dediği anda, ekranda görülmekte olan araç anında imha dilecek ve suikast gerçekleşmiş olacaktı.

Başkan Hava Kuvvetleri Komutanın sözünü duymamış gibi hemen cevap vermedi. Konuyu kafasının içinde tartıyormuş gibi görünüyordu. Etrafındaki herkes merak ve endişeli yüzlerle Başkana bakıyorlardı.

Kısa bir anın içinde uzayan zaman bir türlü bitmek bilmiyor, araç gittikçe uzaklaşıyordu.

“Başkan operasyondan vazgeçilsin,” dedi.

“Bırakın Süleymani bir süre daha yaşasın. Adamın öldürdüğü Müslüman sayısı, neredeyse bizimkilere eş değerde… Adam bizim için bir risk gibi gözükse de, aynı zamanda işimize yarayan bir adam… Adam gittiği yeri örseleyip geçiyor, önümüzü açıyor, yürüdüğü yerlerde yürümemiz kolaylaşıyor. Daha ne istiyorsunuz. Suriye’de, Irak’ta mezhep çatışmalarının fitilini ateşleyen, Halep’i yerle bir eden bir adam, Suriye’nin birçok kentini yerle bir etti. Bu işi biz yapsak dikkat çekerdik. Ama kendilerinden görünen bir adamın yaptığı o kadar dikkat çekmez. Bizim için bir sorun mu var? Canımız ne zaman isterse, o zaman öldürürüz. Beyler neden küçük düşünüyorsunuz? Neden beni böyle basit işlerle meşgul ediyorsunuz?”

İnansız hava aracı bölgeden uzaklaşıyordu. Konu bitmiş, toplantı sona ermişti. İstihbarat başkanlarının istekleri boğazlarında kalmıştı. CIA Başkanı, Obama’nın kararı karşısında kararsız kalmış, avı elinden alınmış bir çakal gibi burnundan soluyarak ofisten çıkmıştı.

 


Devamı var

..

Ant. - 060120

( Akdenizdeki Kavga - 11 başlıklı yazı Kocamanoğlu tarafından 11.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.